Yapay Zekâ Teknolojisi ve Yasa Dışı Faaliyetler ile Mücadele

Yolsuzluk, insan kaçakçılığı ve kara para aklama gibi illegal faaliyetler, dünyanın hemen her yerinde önemli sorunların başında gelmekte. Dijitalleşmenin giderek yaygınlaştığı günümüz dünyasında yapay zekânın sunduğu yeniliklerin, bu tür sorunlarla mücadelede güçlü bir araç haline geldiği söylenebilir.

yapay zeka toplum

Alan Turing’in makine öğrenimi terimini kullanmasının ardından, ilk olarak 1956 yılında John McCarthy tarafından Dartmouth Konferansı’nda kullanılan yapay zekâ (YZ) kavramı son yıllarda hayatın birçok alanında önemli tartışmaların odak noktası haline geldi.

 

Sesli komutları yerine getiren Siri gibi uygulamalar YZ teknolojisi ile çalışıyor. YouTube’da şarkı ya da film önerileri yapan ve Facebook kullanıcılarına beğenebileceği sayfaları öneren de YZ teknolojisi. Son yıllarda giderek daha fazla duyulan Üretken Yapay Zekâ (Generative Artificial Intelligence) kavramı ise algoritmalar ve makine öğrenimi modelleri aracılığıyla müzik, görüntü veya metin gibi yeni içerikler oluşturabilen YZ türü olarak tanımlanıyor. OpenAI firması tarafından sohbet robotu (chatbot) olarak geliştirilen ChatGPT, üretken YZ araçlarından biri olarak öne çıkıyor. 

 

Güçlü veri analizi yetenekleri, makine öğrenimi algoritmaları ve tahmin yürütme kapasitesiyle YZ, muhtelif alanlarda majör dönüşümlere zemin hazırlayarak siyasetten güvenlik alanına uzanan geniş bir yelpazede sorunların çözümünü kolaylaştırmada birçok fırsat sunmakta. YZ teknolojisinin büyük miktarda veriyi hızlı bir şekilde işleyebilmesi, öne çıkan fırsatlardan sadece biri. Geleneksel veri inceleme süreçleri aylar alırken, YZ tabanlı sistemler bunu saatler hatta dakikalar içerisinde gerçekleştirmekte; böylelikle YZ araçları, suç ile mücadelede emniyet birimlerine zaman kazandırarak daha etkili operasyonlar yürütülmesine yardımcı olabilmektedir.

 

Yapay Zekâ ve Suç ile Mücadele

 

Yolsuzluk, insan kaçakçılığı ve kara para aklama gibi illegal faaliyetler, dünyanın hemen her yerinde önemli sorunların başında gelmekte. Dijitalleşmenin giderek yaygınlaştığı günümüz dünyasında YZ’nin sunduğu yeniliklerin, bu tür sorunlarla mücadelede güçlü bir araç haline geldiği söylenebilir. YZ araçlarının, yasa dışı faaliyetler ile mücadele konusunda sunacağı imkânların boyutları günümüz itibarıyla tam olarak bilinmiyor, zira bu teknoloji, her gün daha da gelişiyor. 

 

YZ araçlarının, yasa dışı faaliyetler ile mücadele konusunda sunacağı katkılar şu şekilde özetlenebilir: Bir YZ altkümesi olarak nitelen makine öğrenimi algoritmaları, suç vakalarından elde edilen verileri analiz ederek potansiyel tehditleri öngörebilir. YZ araçlarının suç verilerini analiz ederek suç eğilimlerini ve kalıplarını belirlediği söylenebilir. Bu sayede, emniyet güçleri hangi bölgede hangi suç türlerine odaklanması gerektiğini daha iyi tespit edebilir. Ayrıca soruşturma ve delil toplama süreçlerinde, YZ destekli yüz ve ses tanıma sistemleri, illegal faaliyetler ile mücadelede önemli bir rol oynayabilir.

 

Makine öğrenimi, sosyal medya paylaşımlarını analiz ederek suç faaliyetlerine ilişkin ipuçları elde etme noktasında fayda sunabilir. Sınır güvenliği bağlamında ise YZ ile donatılmış İnsansız Hava Araçları (İHA), sınırları izlemek ve kaçakçılık gibi illegal faaliyetleri tespit etmek için kullanılabilir.

 

YZ teknolojisinin illegal faaliyetler ile mücadelede öne çıkmasının temel sebeplerinden biri, büyük verileri işleyebilme kapasitesidir. Geleneksel yöntemlerle tespit edilmesi zor olan ve zaman alan illegal faaliyetler, YZ sayesinde daha etkili bir şekilde ve daha kısa sürede ortaya çıkarılabilmektedir. Örneğin, kara para aklama gibi finansal suçları tespit etmek için bankalar ve finansal kurumlar, YZ algoritmalarını kullanarak anormal para transferlerini belirleme kapasitesini güçlendirebilir. Aynı şekilde, yolsuzlukla mücadelede YZ, kamu harcamalarında veya ihale süreçlerinde meydana gelebilecek hukuk-dışı uygulamaların tespit edilmesini sağlayabilir. Bu anlamda, Kasım 2024’te Rekabet Kurumu ile Kamu İhale Kurumu arasında imzalanan yeni işbirliği protokolü dikkate değer bir gelişmedir, zira bu protokol ile kamu ihalelerindeki olası ihlallerin tespitinde YZ destekli teknolojilerden yararlanılması hedeflenmektedir.

 

Birçok ülke, YZ’nin yasa dışı faaliyetler ile mücadeledeki potansiyelini fark ederek bu alanda çeşitli projeler gerçekleştirmektedir. Bu ülkelerin başında hiç şüphesiz ABD gelmektedir. ABD, YZ araçlarını organize suçlarla mücadelede etkin bir şekilde kullanmaktadır. FBI ve diğer emniyet kurumları, YZ tabanlı sistemlerle mali suçları, insan kaçakçılığını ve siber suçları tespit etmektedir. 

 

YZ teknolojilerini yasa dışı faaliyetleri önleme amacıyla aktif kullanan ülkelerden bir diğeri ise Çin. Ülke genelinde kullanılan gözetim sistemleri, kamera ve sensörlerden gelen verileri analiz ederek suç faaliyetleri tespit edilebilmektedir. Yolsuzlukla mücadelede alanında ise Çin, kamu çalışanlarının mali işlemlerini incelemek için YZ tabanlı sistemlerden faydalanmaktadır. Bu sistemler, mali işlemlerdeki tutarsızlıkları ve şüpheli hareketleri tespit ederek şeffaflığı artırmaktadır.

 

Dijital dönüşüm alanındaki lider konumuyla dikkat çeken Estonya, suç ile mücadelede YZ araçlarını kullanan bir diğer ülkedir. Estonya’nın 2012 yılında blockchain teknolojisini kullanan ilk ülke olarak dijital altyapısını güçlendirdiği biliniyor. Bu küçük Baltık ülkesi, yolsuzlukla mücadelede YZ tabanlı sistemleri kamu kurumlarında şeffaflığı sağlamada kullanmaktadır. Ülkede, sahte kimliklerin ve belgelerin tespiti konusunda da YZ’den etkin bir şekilde faydalanılmaktadır.

 

YZ araçlarını illegal faaliyetler ile mücadele ve kamu düzenini sağlama konusunda kullanan bir diğer ülke Hindistan. YZ alanında ABD ve Çin rekabetine katıldığı bilinen Hindistan’da geliştirilen YZ tabanlı sistemler, vergilendirme ve kamu kaynaklarının kullanımı konusunda yasa dışı faaliyetlerin önlenmesine yardımcı olmaktadır.

 

Suç ile Mücadelede Yapay Zekâ ve Etik Sorunu

 

YZ teknolojisinin illegal faaliyetler ve suç ile mücadelede sunduğu avantajlar kadar, etik ve hukuki boyutları da tartışma konusu olmaktadır. Gözetim sistemlerinin mahremiyet ihlallerine yol açabileceği, ayrımcı algoritmaların toplumda adaletsizliği artırabileceği gibi endişeler dile getirilmektedir. Bu çerçeveden bakıldığında, YZ araçlarının kullanımını düzenleyen uluslararası hukuk normlarının hayata geçirilmesi ve uygulanmasının önem arz ettiği söylenebilir.

 

Yasa dışı faaliyetler ile mücadelede kullanılmaya başlanan YZ araçlarının kullanımının etik ve hukuki boyutlarını göz ardı etmemek gerekir, zira bunun toplumun genel yararını ve bireysel hakları korumak için kritik bir öneme sahip olduğu söylenebilir. Ayrıca, etik ilkeler çerçevesinde geliştirilen düzenlemeler bireysel hak ihlallerinin önüne geçerken, YZ’nin suçla mücadelede etkinliğini de artırabilir.

 

Gelecekte YZ kullanımının artmasıyla birlikte suç ile mücadelede farklı yöntemlerin geliştirilmesi beklenmektedir. Bu bağlamda, YZ teknolojilerinin denetlenebilir ve şeffaf bir şekilde kullanılması, hukukun üstünlüğünü koruyarak adil bir sistemin oluşturulmasına katkı sağlayabilir.

İLGİLİ YAZILAR

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.