BURHANETTİN DÖNMEZ

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Yönetimi Teftişi Planlaması ve Ekonomisi Bölümü mezunudur. Yüksek lisans ve doktorasını aynı alanda yapmıştır. Çok sayıda öğrenci yetiştirmiş, çeşitli üniversitelerde öğretim üyesi olarak bölüm başkanlığı, enstitü müdürlüğü, dekanlık gibi idari görevlerde bulunmuş, alanı ile ilgili makaleler ve kitaplar yazmıştır. Bir dönem Eğitim Fakültesi Dekanlar Konseyi Başkanlığı yapmış, YÖK Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubu’na yıllarca katkıda bulunmuş, TUBİTAK-TÜSSİDE Yönetim Kurulu üyeliği ve Danışma Kurulu başkanlığı görevlerinde bulunmuştur. 2019-2021 tarihleri arasında Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı yapmış ve bakan değişikliği nedeni ile kendi isteği ile görevinden ayrılmıştır. Halen Başkent Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.

BURHANETTİN DÖNMEZ

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Yönetimi Teftişi Planlaması ve Ekonomisi Bölümü mezunudur. Yüksek lisans ve doktorasını aynı alanda yapmıştır. Çok sayıda öğrenci yetiştirmiş, çeşitli üniversitelerde öğretim üyesi olarak bölüm başkanlığı, enstitü müdürlüğü, dekanlık gibi idari görevlerde bulunmuş, alanı ile ilgili makaleler ve kitaplar yazmıştır. Bir dönem Eğitim Fakültesi Dekanlar Konseyi Başkanlığı yapmış, YÖK Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubu’na yıllarca katkıda bulunmuş, TUBİTAK-TÜSSİDE Yönetim Kurulu üyeliği ve Danışma Kurulu başkanlığı görevlerinde bulunmuştur. 2019-2021 tarihleri arasında Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı yapmış ve bakan değişikliği nedeni ile kendi isteği ile görevinden ayrılmıştır. Halen Başkent Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.

TÜM YAZILARI

Bir eğitim kurumunun süresini belirlemek, kazandırılacak bilgi ve beceri ile, bir başka deyişle kazanımlarla ve müfredatla ilgilidir, dolayısıyla bir uzmanlık sorusudur. Henüz güncellenen müfredatla ilgili tartışmalar bitmemişken, lisenin süresinin ne olacağını tartışmak yersiz ve zamansız olacaktır.

Eğitim politikalarını belirleme gücüne sahip yöneticilerin hep miladı kendilerinden başlatmaları, tarih ve eğitim tarihi bilgi ve birikimlerinin yetersiz olması, bu yüzden üretilen günübirlik politikalar ve zevahiri kurtarma çabası, geçmişte yapılanları bilmeyip tekrar aynı şeyleri yapma alışkanlığı maalesef bize çok pahalıya mal olmaktadır.

“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” olarak adlandırılan yeni müfredat taslağı 26 Nisan’da kamuoyu ile paylaşıldı. Peki, yeni bir müfredata neden ihtiyaç duyuldu? Bu amaçla bir ihtiyaç analizi yapıldı mı? Bu değişiklik eğitim sisteminin birikmiş olan hangi sorunlarını çözecek? Değişiklikle müfredatın felsefesi ve amaçları mı değiştirilecek? Yoksa kelimeler ve kavramlarla oynanarak, özde bir değişiklik yapmak yerine birilerine iş mi üretilecek?

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.