Sıkıntılarını çektiğimiz adalet krizi artık yalnızca hukuk krizi değil, demokrasi ve ortak yaşam meselesi. Bu yüzden, ekonomik ve siyasi eşitsizliklerde olduğu gibi hukuki eşitsizliklerde de yeni bir Türkiye tahayyülü oluşturmak muhalefetin esas görevi olmalı. İstanbul’daki 1 Mayıs eylemlerine polis tarafından yapılan sert müdahaleyi gösteren fotoğraflar, birbiri ardınca sosyal medyada paylaşılmaya başlamıştı. Tam da o sırada, […]

Onu öldürenler “Zaten Afgan” diyerek ondan değersiz bir eşya gibi bahsettiler. Medya, “Cansız bedeni yakılan Afgan işçi” dedi; mahkemede eşi için “Afgan’ı getirin” diye seslendiler. Oysa adı Vezir’di. Vezir öldü, Vezir’le birlikte uzun süredir resüsitasyon cihazına bağlı olan adaletin ruhuna da alelacele yazılmış bir gerekçeli karar okundu. “Toplumsal muhalefet”, “Taksim mi Kadıköy mü” kavgasına tutuşmuşken bu ismi hatırlayan var mı?

1 Mayıs’lar, eskinin anılması, övülmesi ya da ona üzülmek yerine yeni nesil emekçi kitlelerin bu mücadeleye, düşen ama hâlâ devam eden dirence katılımını sağlamakla canlı tutulabilir. Sadece çalışma ilişkilerinin değil yeni bir hayatı birlikte kurmanın siyasetini örgütleyebilmek için gelecek nesillerin bugünkü deneyimlerinin dikkate alınması gerekiyor.

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.