Tarih bugünden ters yüz edilerek yeniden yazılsa da kadınlar yasağa karşı mücadelede büyük oranda yalnızdılar. Hatta 28 Şubat mağduru olup halen haklarına kavuşamamış kadınlar var ve şöyle bir bakılırsa yalnızlıklarının devam ettiği de açıkça görülüyor. 2021’e giriş, Türkiye’de bazı konuların hiç değişmediğini göstermesi bakımından anlamlıydı. Fikri Sağlar’ın “başörtülü hâkimin adaletli karar veremeyeceği’ sözleriyle başlayan tartışmalar, […]

Yaşadıkları şartlar ve çalışma şekilleri  göz önüne alındığında; mevsimlik tarım işçileri, en temel insani haklara ulaşmakta bile güçlük yaşıyorlar. Barınma ve sağlığa erişim haklarının bile olmadığı bir ortamda, eğitim gibi diğer temel haklar ise çok tali bir konu olarak kalıyor. Sellerin kadınların gündelik hayatına etkileriyle ilgili haber çalışmam kapsamında Çukurova’da sık sık su baskınına maruz […]

Hukuki ve idari bağlayıcılığı, içeriği, işaret ettiği alanlar bu kadar açık bir şekilde ortadayken, evliliklerin azalması, boşanmaların artması hatta kadın cinayetlerinin ana sebebi olarak gösterilen İstanbul sözleşmesine karşı çıkılmasının asıl sebebi, sözleşmenin aile içi şiddeti devletin müdahale etmesi ve kadını koruması gereken bir alan olarak tanımlaması ve bunu zorunlu kılmasıdır. Yakıcılığının boyutu giderek artan bir […]

George Floyd’un ırkçı bir refleksle öldürülmesi karşısında yargılamaların sonuçsuz kalmaması, daha iyi bir dünyaya evrilmenin başlangıcını bize sağlayabilir. Sonuçsuz kalması hali de özelde Amerika’da genelde ise dünyada George Floyd cinayeti ile başlayan protestoları, sömürgecilik, kölelik ve ırkçılık karşıtı hareketlerin daha görünür olmasına yol açarak, Immanuel Wallerstein’nin sıklıkla dile getirdiği “Bildiğimiz Dünyanın Sonu”nu getirebilir. “Just Mercy” […]

İki çiftçinin kan davasına dönüşen ‘alan’ kavgası ve en çok da Andreas’ın sarsıcı dönüşüm öyküsü, bizim büyük çaresizliğimizle çok örtüşüyor. Belki tıpkı onlar gibi ‘yüzleşilmeyen’ bir geçmişin, ikbali dava sanmak gibi bir yanılgının içinde savrulup gittiğimiz için. ‘Davaya ulaşmak için her yol mübah’ gibi birbirine zıt ideolojilerin ortaklaştığı bir pratiğimiz olduğu için; son günlerde yine […]

Düşmanlaştırma ve nefret siyaseti çoğu zaman hem uygulayıcılara hem de tâbi olunanlara kullanışlı bir alan sunsa da sonrasında artık arınmanın mümkün olmadığı bir kirliliği toplumsallaştırmaktan başka bir işe yaramıyor. Şiddetin her türü gibi nefret de sadece maruz kalınanı değil uygulayanı da zehirleyen bir özelliğe sahip. Roland Barthes’ın, “Faşizm konuşma yasağı değil söyleme mecburiyetidir.” tanımlaması sosyal […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.