İslamcı çizgi mutlak olanla (din) mutlak olduğuna inandığı başka bir mutlak (akıl) -çünkü hâkim paradigmaya göre İslam “akıl ve mantık dinidir”- üzerinden ilişki kurmaya çalıştığı için çıkmazdadır. O yüzden aklın ürettiği dinî sonuç ve çıkarımlara mutlak bir anlam yükler ve bunlara uymayanları tekfir eder. Yahya Kemal mütareke yıllarının hemen sonrasında Türk İstiklal Harbi’nin en ateşli […]

Son 100 yılın sadece siyasal söylemini domine etmekle kalmayan İslamcılık, kültürel pratikleri ve dinsel söylemi de etkilemiştir. Ortaya çıkışı itibarıyla kendine mevzi edindiği nokta geçmiş ve gelecek arasında dinamik bir çatışmayı öngördüğünden siyasalın yanında kültüre, inanca ve toplumsala temas etmek zorundadır. Bu noktada onu özgün ve önemli kılan nokta, temas ettiği dokuyu çift yönlü bir […]

İslamcılık dışındaki ideolojilerin genç entelektüellerini üretebildiklerini, gerekli aydın yenilenmelerini sağlayabildiklerini, yalnızca siyasal hareketlerini değil; entelektüel, fikir hareketlerini de geliştirebildiklerini gözlemliyoruz. Tüm siyasal ideolojiler sekülerlik geniş cephesinde uzlaşmışlar iken İslamcılık bu geniş koalisyonun karşısında ilk defa bütün ittifaklarını yitirmiş ve yalnızlaşmıştır. İslamcı entelektüeller mahcubiyetlerini ve konformizmlerini bir kenara bırakıp kamusal tartışmalara çok geçmeden dâhil olmalı, muhasebe […]

İslamcılar/Müslümanlar için yol ayrımı kaçınılmaz bir durumdur: Ya kabileci asabiye ile gücünü koruma yönünde devam edecekler ve dini bu konuda araçsallaştıracaklar ya da 100 yıl önce bu topraklarda Cumhuriyet fikrini temsil etmeleri ve Cumhuriyet’in kurucu pozisyonuna sahip olmaları gibi, ahlaki, dini, meşru ve gerçekle barışık bir Demokrat İslamcılığı tercih edecekler. Yüzyılı aşkın hikâyesinde, İslamcılık, bu […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.