Yeni ve demokratik bir anayasanın yapması gereken şey, elbette parlâmenter rejimin yeniden tesisinden ibaret değildir. En az onun kadar acil ve hayatî bir ihtiyaç da yargının gerçek anlamda bağımsızlığıdır. Hükûmet sistemi ne olursa olsun, yargının iki siyasal organ karşısında bağımsız olmadığı bir sistemde, ne hukuk devletinden ne de gerçek bir demokrasiden söz edilebilir. 23 Eylül […]

Bugünkü sistemin işleyişine bakıldığında, bunun siyasal kutuplaşmayı arttırdığından, siyasal ve sosyal bölünmeleri derinleştirdiğinden kuşku duyulamaz. Bugünkü görünümü itibarıyla sistem, kazananın her şeyi kazandığı (winner-takes-all), buna karşı kaybedenin de her şeyi kaybettiği bir sistemdir. Bir süredir Cumhur İttifakına dâhil partiler dışındaki bütün siyasal partiler, yürürlükteki hükûmet sistemine alternatif olarak, “güçlendirilmiş parlâmenter sistem”i savunmaktadır. Ancak bu kavramın […]

23 Nisan 1920’de kurulan olağanüstü yetkileri haiz Birinci Büyük Millet Meclisi ile bugünkü Meclisin yetkileri arasında ciddi farkların olduğu görülmektedir. 1920 Türkiye’sinde Birinci Meclis, Kurtuluş Savaşı’nın öncüsü; kurulmakta olan yeni devlet düzeninin en üstün gücü, en güçlü aktörü durumundadır. Bugünkü Meclis ise yürütme ve yargının gücü karşısında devlet düzeninin en güçsüz aktörü hâlindedir. 23 Nisan […]

  • 1
  • 2
Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.