YKS’de Neler Oluyor – 2: 2019-2025 Döneminde YKS Öğrenci Performansları
Üniversite giriş sınavında son yedi yılda elde edilen ortalama doğru cevap sayıları ve bu dönemde elde edilen değişimler, ülkemizin ortaöğretiminde ciddi sorunların olduğunu ve bu sorunların son yedi yılda çözülemediğini göstermektedir.

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) her ne kadar sıralama sınavı olsa da ülkemizin ortaöğretiminin durumu hakkında dolaylı göstergeler sunmaktadır. Bir ölçüde ortaöğretimdeki başarıyı gösteren bu sınavlar öğrencilerin üniversitedeki başarıları hakkında tahminde bulunmamıza imkân verirler.
Ülkemizde ortaöğretim ile üniversite eğitimi arasındaki ilişki üzerinde çok fazla durulmamıştır. Yıllar içerisinde elde edilen tecrübe ile üniversite eğitiminde hangi temel bilgilerin gerektiği ortaya çıkmış ve lise eğitimi olabildiği kadarıyla bu isteğe cevap vermeye çalışmıştır. Bu anlamda lise eğitimi ile üniversite eğitimini birlikte düşünen bir yaklaşımdan bahsetmek zordur.
Perspektif’te 2 Ağustos 2023’te aynı başlıkla yayımlanan ve 2019-2023 dönemindeki YKS sonuçlarını ele alan yazının devamı olan bu çalışmada, veri setine 2024 ve 2025 YKS sonuçları eklenerek yedi yıllık dönemde ortaöğretimin performansını irdelemeye yönelik bir analiz yapılmaya çalışılacaktır.
İki yazı arasındaki bağlantının kurulması için 2019-2023 yılları arasındaki dönemi esas alan bir önceki yazıda elde edilen sonuçlar aşağıda verilmektedir.
“YSK test sonuçları, 2019 ve 2023 yılları arasında genelde bir iyileşmeye işaret etse de 2023 yılı iyileşmenin azaldığı bir yıl olmuştur. COVID-19 salgınının başladığı 2020 yılı YKS test sonuçları 2019 test sonuçlarından daha yüksektir. Bunda salgın nedeniyle öğrencilerin testlerde muaf tutuldukları alanların artması ve sınavın göreceli olarak kolay hazırlanması rol oynamış olabilir. Deprem felaketinin yaşandığı 2023 yılı YKS test sonuçları 2022 yılı test sonuçlarına göre ciddi anlamda düşüktür. Burada COVID-19 salgını sırasında lise bir ve ikinci sınıfta olan öğrencilerin ciddi öğrenim kayıpları ile 2023 yılında YKS’ye girdiklerini unutmamak gerekir. Bu öğrenciler deprem bölgesinde yaşayan öğrenciler kadar iki felaketi yaşamamış olsalar da salgın dolayısıyla okulların uzun süre kapalı kalması nedeniyle eğitimden kopmuşlar ve ciddi öğrenim kayıplarına uğramışlardır. Bu nedenle 2023 YKS sonuçları 2021 ve 2022 YKS sonuçlarına göre çok gerilemiştir.
2019 ve 2023 yılları arasında YKS test sonuçlarının doğrusal bir iyileşme eğilimi göstermemesinin yanında diğer bir sorun, test ortalamalarının beklenenin çok altında olmasıdır. 40 soruluk Türkçe testinde ortalama ancak 2023 yılında 20’yi geçmiştir. Yine 40 soruluk Matematik testinde 2020 yılında 8 olan ortalama 2023 yılında 7,5’e düşmüştür. 14 soruluk Fizik testinde ortalama 2,5, 13 soruluk iki testten Kimya testinde ortalama 1,8 ve Biyoloji testinde 2’dir. Bu ortalamalar ülkemiz açısından lise eğitiminde ciddi bir soruna işaret etmektedir. Başarısızlığın bir bölümü yaşanan felaketlere atfedilse bile bu kadar düşük ortalamalar yetkin olmayan gençleri üniversiteye yolladığımızın göstergesidir. Lise materyalini hazmetmemiş öğrencilerin üniversitede başarılı olmaları beklenemez.
Bu durum, lise öğretiminin derhal gözden geçirilip müfredatın çağın gereklerine göre yenilenmesini, lisede verimli öğrenmeyi sağlayacak ve kaliteyi yükseltecek diğer önlemlerin alınmasını gerekli kılmaktadır. İyi yetişmemiş lise öğrencilerinden üniversitede daha iyi yararlanabilmek için lise eğitiminin kalite sorunu çözülene kadar üniversitelerin liseden eksik gelen öğrencilere 1 yıl takviye yapması denenebilir. Sistemi zorlayacak düzenlemeler önceki tecrübelere dayanılarak tercih edilmese bile (ki haklılık payı vardır) lise eğitimi üç yıla indirilerek üniversite takviyesi için zaman kazanılabilir. Defalarca söylendiği gibi üniversitelerimizde kaliteyi yükseltmenin bir yolu lisedeki kalite sorununu çözmektir.”
2019-2025 yılları arasında ülkemiz dünyayı saran bir COVID-19 salgını ve son yüzyılın en ciddi deprem felaketlerinden birini yaşamıştır. “Bütün dünya ülkelerinin yaşadığı COVID-19 salgını Mart 2020’de ülkemizde görüldü ve arkasından 6 Şubat 2023 tarihinde 10 ilimizde yaşanan deprem felaketi hemen hemen bütün alanlarda, ama öncelikle eğitim alanında henüz tam büyüklüğünü bilmediğimiz tahribata yol açtı. COVID-19 salgınının yayılması ile okullar kapatıldı ve dünyada okulları en uzun zaman kapalı kalan birkaç ülkeden biri olduk. Üniversiteler uzaktan eğitime geçtiler ve iki yıla yakın eğitime bu şekilde devam edildi.”
Çalışmanın Sınırlılıkları
Bahsedilen COVID-19 salgını ve depremlerin öğrencilerin performansları ve dolayısıyla YKS sınavlarının analizine ciddi yansımaları olduğu yadsınamaz. Metodolojik olarak yedi yılda farklı şartlarda (COVID-19 salgını ve deprem gibi) ve farklı zorluklardaki testlerden elde edilen sonuçların karşılaştırılması sorunlu bir süreçtir. “Bu sorun, belli aralıklarla tekrarlanan diğer sınavlar için de geçerlidir. ÖSYM bu konuda Güçlük Endeksi veya değişik yıllara ait ortalamaların istatiksel olarak farklılık testlerini standart olarak yayımlamadığı için bu sorunu her sınavın yaklaşık olarak kendisinden önce ve sonra verilen sınavlarla zorluk açısından benzer olduğu varsayımını kabul etmek şartıyla aşabiliriz. Karşılaştırmayı zorlaştıran bir husus da hem COVID-19 salgını hem de deprem döneminde öğrencilerin sorumlu olduğu muhteva ile ilgili yapılan değişikliklerdir. İkinci yarıyıl muhtevasının sınavda sorulmaması gibi değişiklikler buna örnektir. Bu durumda sorun, öğrencilerin birinci yarıyılda elde ettikleri başarılarının gerçek potansiyellerini yansıttığı varsayımını kabul etmek zorunluluğudur.” Burada hem yıldan yıla değişen sınav zorlukları hem de istisnai denecek olaylar dolayısıyla mecburen yapılmak zorunda kalınan sınav zorluğu ayarlamaları yıllar arasında yapılacak karşılaştırmaları güçleştirmektedir.
Metotla ilgili bu önemli uyarıyı akılda tutarak yedi yılın YKS sınavı ortalamaları ele alınabilir. Tablo 1, 2019-2025 yıllarında sınava dahil edilen konulardaki ortalama, standart sapma ve 2025-2019 farklarını vermektedir.
Tablo 1: 2019-2025 Döneminde YKS Testlerinin Ortalamaları
Testler | Soru sayısı | 2019 | 2020 | 2021 | 2022 | 2023 | 2024 | 2025 | Fark | Ort. | Std. Sapma | |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
TYT | ||||||||||||
Türkçe | 40 | 15,10 | 14,52 | 18,74 | 19,36 | 20,02 | 21,43 | 21,71 | 6,61 | 18,70 | 2,86 | |
Sosyal Bilimler | 20 | 6,68 | 7,94 | 8,57 | 8,65 | 8,69 | 9,00 | 9,72 | 3,04 | 8,47 | 0,95 | |
Temel Matematik | 40 | 6,08 | 6,08 | 5,55 | 8,17 | 8,22 | 7,96 | 6,65 | 0,57 | 6,96 | 1,13 | |
Fen Bilimleri | 20 | 2,70 | 3,25 | 3,80 | 3,94 | 3,55 | 3,48 | 4,61 | 1,90 | 3,62 | 0,59 | |
AYT | ||||||||||||
Türk Dili ve Edebiyatı | 24 | 4,62 | 4,25 | 5,93 | 6,20 | 5,76 | 5,94 | 6,38 | 1,76 | 5,58 | 0,82 | |
Tarih-1 | 10 | 1,82 | 1,21 | 2,38 | 1,73 | 1,73 | 2,48 | 2,08 | 0,26 | 1,92 | 0,44 | |
Coğrafya-1 | 6 | 1,94 | 1,37 | 2,15 | 2,67 | 1,30 | 2,10 | 1,31 | -0,62 | 1,83 | 0,52 | |
Tarih-2 | 11 | 1,62 | 1,15 | 1,65 | 1,81 | 1,81 | 2,08 | 1,27 | -0,35 | 1,62 | 0,32 | |
Coğrafya-2 | 11 | 2,01 | 2,31 | 2,71 | 3,30 | 2,44 | 2,42 | 2,47 | 0,46 | 2,52 | 0,40 | |
Felsefe Grubu | 12 | 2,10 | 1,96 | 1,79 | 1,86 | 1,84 | 1,96 | 1,71 | -0,39 | 1,89 | 0,13 | |
DKAB/Ek Felsefe Grubu | 6 | 0,94 | 0,60 | 1,54 | 1,30 | 1,39 | 1,28 | 1,38 | 0,43 | 1,20 | 0,32 | |
Matematik | 40 | 5,27 | 8,02 | 5,29 | 7,72 | 7,58 | 5,55 | 6,86 | 1,59 | 6,61 | 1,22 | |
Fizik | 14 | 1,24 | 1,34 | 2,15 | 2,15 | 2,51 | 2,25 | 2,51 | 1,27 | 2,02 | 0,52 | |
Kimya | 13 | 1,19 | 1,75 | 1,73 | 1,73 | 1,77 | 1,46 | 1,85 | 0,66 | 1,64 | 0,23 | |
Biyoloji | 13 | 1,50 | 1,54 | 2,17 | 2,17 | 2,08 | 2,32 | 2,58 | 1,08 | 2,05 | 0,40 | |
YDT | ||||||||||||
Almanca | 80 | 35,72 | 37,96 | 43,12 | 42,92 | 38,08 | 39,39 | 41,48 | 5,76 | 39,81 | 2,79 | |
Arapça | 80 | 11,54 | 32,80 | 37,13 | 34,13 | 28,17 | 27,94 | 30,86 | 19,32 | 28,94 | 8,34 | |
Fransızca | 80 | 32,66 | 37,69 | 43,99 | 43,46 | 39,25 | 46,33 | 41,56 | 8,90 | 40,70 | 4,60 | |
İngilizce | 80 | 32,38 | 32,67 | 39,27 | 39,84 | 39,24 | 35,64 | 34,74 | 2,36 | 36,26 | 3,20 | |
Rusça | 80 | 42,64 | 45,34 | 52,01 | 49,80 | 39,00 | 52,33 | 51,47 | 8,83 | 47,51 | 5,25 |
Temel Yeterlilik Testlerinde (TYT) 2019-2025 yılları arasında 6,6 puanla en fazla ilerleme kaydedilen alan Türkçedir. Türkçeyi, Sosyal Bilimler (3,4) ve Fen Bilimleri (1,9) takip etmektedir. Bir başka açıdan bakılırsa en fazla ilerlemenin kaydedildiği Türkçe alanında öğrenciler 2025 yılında sorulan 40 sorunun ancak yarıdan biraz fazlasını (21,7) cevaplayabilmiştir. Ortalama performansını 3 puan artıran sosyal bilimlerde öğrenciler 2025 yılında sorulan 20 sorudan ortalama 9,7’sine cevap verebilmiştir. Öğrenciler Fen Bilimlerinde 20 sorudan ortalama 4,6’sına cevap verirken; 40 soruluk Temel Matematik testinde ortalama, 2022, 2023 ve 2024 yılları ortalamalarının gerisinde 6,7 olarak ortaya çıkmıştır. Temel Matematikte 40 soruda elde edilen 6,7 doğru cevap ortalaması ve yedi yıllık dönemde sadece 0,57’lik artış, üzerinde önemle durulması gereken bir durumdur.
Alan Yeterlilik Testlerinde (AYT) 2019 yılını referans yıl olarak aldığımızda 2025 yılında üç testte performans düşmesi söz konusudur: Coğrafya-1, Tarih-2 ve Felsefe Gurubu. Bu üç testte 2019 yılında öğrencilerin performansları 2025 yılındaki öğrenci performanslarından az da olsa daha yüksektir. Doğru cevap ortalama farkının 2 puandan az artmış olduğu testler Türk Dili ve Edebiyatı (1,76), Matematik (1,59) Fizik (1,27) ve Biyoloji’dir (1,08). Diğer bütün testlerde doğru soru ortalama farkları 1’in altındadır. 2025 yılında Türk Dili ve Edebiyatı (24 soru) ortalama doğru cevap sayısı 6,4, Matematik (40 soru) 6,9, Fizik (14 soru) 2,51 ve Biyoloji (13 soru) 2,6’dır. Performansı 2019 yılına göre düşen veya 1’in altında kalan testlerde doğru cevap ortalamaları Tarih-1 (10 soru) 2,1, Coğrafya-1 (6 soru) 1,3, Tarih-2 (11 soru) 1,3, Coğrafya-2 (11 soru) 2,5, Felsefe Grubu (12 soru) 1,7 ve DKAP/Ek Felsefe Grubu (6 soru) 1,4’tür.
Tablonun son paneli Yabancı Dil Test (YDT) sonuçlarını vermektedir. 2019 yılı öğrenci performansı ile karşılaştırıldığında en fazla performans artışı sırasıyla Arapça (19,3 puan), Fransızca (8,9 puan), Rusça (8,8 puan), Almanca (5,8) ve en az İngilizce (2,4) testinde görülmektedir.
Bununla birlikte hepsi 80 soruluk olan testlerde 2025 yılının doğru cevap ortalamaları Arapça için 30,9, Fransızca için 41,6, Rusça için 51,5, Almanca için 41,5 ve İngilizce için 34,7 olarak hesaplanmıştır.
Eğitim Politikaları İçin Öneriler
1. Liseyi Yeniden Tasarlamak
Türkiye’de lise müfredatı uzun süredir üniversiteye giriş sınavları odaklı. Oysa sınav başarısını artırmak kadar öğrencileri üniversite düzeyinde akademik düşünme ve araştırma yapabilme becerisine hazırlamak da önemli.
- Somut adım: MEB, lise müfredatını çağın gerekliliklerine göre yenileyip, temel bilimlerde derinlemesine öğrenme sağlayacak modüller eklemeli.
- Uluslararası örnek: Almanya’daki Gymnasium–Abitur sistemi, lise son sınıfta akademik derinleşme ve üniversiteye geçişin entegre şekilde planlanmasıyla öne çıkıyor. Türkiye, benzer bir yapıyı kendi ihtiyaçlarına uyarlayabilir.
2. Üniversiteye Hazırlık Yılı (Foundation Year)
Son yedi yılın YKS sonuçları, önemli bir kısmı lise müfredatını tam kavrayamamış öğrencilerin üniversiteye geçtiğini gösteriyor. Hazırlık yılı, üniversitelerde başarıyı artıracağı gibi iş gücüne daha nitelikli mezunlar kazandırarak uzun vadede ülke ekonomisine katkı sağlar.
- Somut adım: Lisans eğitimi öncesinde “üniversite hazırlık yılı” uygulaması başlatılabilir. Özellikle Temel Bilimler, Matematik ve Akademik Yazma gibi alanlarda eksikleri gidermeyi amaçlayan bir yıl, üniversite başarısını doğrudan artırabilir.
- Uluslararası örnek: Fransa’daki Classe Préparatoire ve İngiltere’deki Foundation Year programları, üniversiteye geçişte bu boşluğu kapatmak için kullanılıyor.
3. Fen Bilimlerinde Atılım
Veriler, Fen Bilimleri ve Matematik alanlarında ilerlemenin sınırlı kaldığını net biçimde ortaya koyuyor.
- Somut adım: Fen liseleri dışındaki tüm liselerde temel bilimlere yönelik yoğunlaştırılmış programlar başlatılmalı. Öğretmen eğitiminden laboratuvar altyapısına kadar kapsamlı bir yatırım planı hazırlanmalı.
- Uluslararası örnek: Güney Kore’nin STEM odaklı lise programları, bilimsel başarıyı artırmada model olarak alınabilir.
4. Dil Eğitiminde Reform
YDT sonuçları İngilizce öğretimindeki yapısal sorunları gösteriyor. Buna karşın Fransızca, Almanca ve Rusçadaki yükseliş dikkat çekici.
- Somut adım: İngilizce müfredatı, iletişim odaklı bir yapıya kavuşturulmalı. Ayrıca öğrencilerin ikinci bir yabancı dil öğrenmesi teşvik edilmeli.
- Uluslararası örnek: Hollanda, lise düzeyinde öğrencilerin neredeyse tamamına iki yabancı dili akıcı şekilde öğretmeyi başarıyor.
Bitirirken
İncelenen yedi yıllık dönemde doğru cevap ortalamalarındaki 5 puanlık artış başarı olarak kabul edilirse, sadece beş alanda başarı sağlandığı görülür. Bunlar sırasıyla Arapça, Fransızca, Rusça, Almanca ve Türkçedir. Bu alanların dışındaki bütün alanlarda yedi yıllık dönemde 2019 yılı performanslarının 5 puan üzerine çıkılmamıştır.
En vahim sonuç AYT altındaki Matematik, Fizik, Kimya ve Biyoloji testlerinde kaydedilen çok küçük ilerlemelerdir. Yedi yılda ortalama doğru cevap verme sayısı AYT matematikte sadece 1,59, fizikte 1,27, kimyada 0,66 ve biyolojide 1,08 artmıştır. Bu sonuçlar ülke olarak bilimin temelinde olan Fen Bilimleri ve Matematik alanlarında ilerisi için ümit verecek bir ilerleme kaydedilmediğini göstermektedir. Bu gerçeğe TYT matematik testindeki düşük doğru cevap ortalaması ve yedi yılda elde edilen 1’in altındaki değişim eklenirse durumun vahameti daha iyi anlaşılacaktır. Türkçede elde edilen 6,61 puanlık ilerleme, son yıllarda öğrencilerin bu testte çok başarısız olmaları üzerine ‘ana dillerini bilmiyorlar’ algısını gidermek için MEB tarafından alınan tedbirler üzerine elde edilmiştir. Türkçe için tedbirler alan ve sorunu halletmek isteyen MEB, maalesef aynı hassasiyeti Fen Bilimleri konuları için göstermemektedir.
2019 ile karşılaştırıldığında en fazla ilerleme yabancı dil testlerinde görülmektedir. Arapçadaki dikkat çeken artış, ana dilleri Arapça olan göçmen çocuklarının üniversite sınavına girmeleri ve son zamanlarda İmam Hatip Liselerinde Arapça öğrenmeye verilen önemle açıklanabilir. İngilizce hariç diğer testlerdeki (Fransızca, Rusça ve Almanca) yükselişler öğrencilerin üniversite sonrasında şanslarını yurt dışında aramak isteyecekleri ve bu duruma hazırlık için lisan öğrenmeye ağırlık verdikleri şeklinde yorumlanabilir. Bu, OECD ülkelerinde de gözlenen bir trend; öğrenciler küresel iş piyasasına hazırlık için farklı diller öğrenmeye yöneliyor. Dünyada hâkim olan İngilizcedeki çok küçük artış ise şaşırtıcıdır. Bu ülkede yıllardan beri devam eden İngilizce öğretimindeki başarısızlık ile açıklanabilir.
Üniversite giriş sınavında son yedi yılda elde edilen ortalama doğru cevap sayıları ve bu dönemde elde edilen değişimler, ülkemizin ortaöğretiminde ciddi sorunların olduğunu ve bu sorunların son yedi yılda çözülemediğini göstermektedir. Bu sorunun ülkemiz için ciddi sonuçları olacaktır. En önemlisi üniversiteye üniversite öğretimine hazır olmayan gençlerin yollanmasıdır. Bu durum bir yandan üniversitelerin eğitim işini zorlaştırırken diğer yandan araştırma yapma gücünü azaltacak ve teknolojik gelişmenin kaburgası olan yenilik yapma görevlerini olumsuz etkileyecektir. Bu ise 20 yıldır bir türlü çıkamadığımız orta gelir kuşağında daha uzun yıllar kalacağımızın habercisidir.

YUSUF ZİYA ÖZCAN
