İngiltere ve Fransa Seçimleri Ne Söylüyor?

Vatandaşların siyasal karar alma mekanizmasında görece belirleyici özneler olduğu Batı tipi temsili demokrasilerde, seçimlerle gelen iç politikadaki yeni dinamikler bir sonraki dönemin dış politika yörüngesini doğrudan etkiliyor. Dolayısıyla uluslararası sistemin Avrupa ve Atlantik kanadı bağlamında, İngiltere ve Fransa’daki seçim sonuçlarının dikkate alınması zaruri görünüyor.

ingiltere ve fransa seçimleri sonuçları

Uluslararası sistemin Batılı aktörleri açsından 2024 yılı kritik bir kırılmayı da beraberinde getirdi. Haziran ayında Avrupa Parlamentosu’nu takiben, Temmuz ayında İngiltere ve Fransa’da seçimler gerçekleşti. Kasım ayında ise ABD sandık başına gidecek.

 

Vatandaşların siyasal karar alma mekanizmasında görece belirleyici birer özne olduğu Batı tipi temsili demokrasilerde, seçimlerle gelen iç politikadaki yeni dinamikler bir sonraki dönemin dış politika yörüngesini doğrudan etkilemektedir. Dolayısıyla uluslararası sistemin Avrupa ve Atlantik kanadı bağlamında, İngiltere ve Fransa’daki seçim sonuçlarının hem kırılmaya neden olan iç motivasyonlar hem de ortaya çıkabilecek yeni eğilimler nedeniyle dikkate alınması zaruri görünüyor.

 

Yeni Kompozisyon

 

4 Temmuz’da gerçekleştirilen İngiltere’deki seçimler, beklendiği gibi İşçi Partisi’nin ezici çoğunluğu ile tamamlandı. Ülkenin Avrupa Birliği’nden resmen ayrılmasından bu yana yapılan ilk seçimlerde İşçi Partisi; tarihi bir düşüşle ciddi sayıda temsilci kaybeden Muhafazakâr Parti’nin 121 koltuğuna karşılık 412 sandalye kazandı. Partinin lideri Keir Starmer ülkenin yeni başbakanı oldu ve Başbakanlık konutu önünde yaptığı konuşmada, “Ülkemiz değişim için oy verdi” dedi. Böylece İngiltere’de bir dönem Brexit (Avrupa Birliği’nden çıkış) sürecine de yön veren 14 yıllık Muhafazakâr Parti iktidarı kapandı.

 

Buna karşın 7 Temmuz’daki Fransa seçimleri ise öncesinde Avrupa Parlamentosu seçimlerinin fısıldadığı üzere şaşırtıcıydı ve aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi (Rassemblement National-RN) 143 sandalye ile Fransız parlamentosunda üçüncü sıraya ilerledi. Seçimlerde en çok oyu ise 182 temsilci kazanarak sol partilerin ittifakı Yeni Halk Cephesi aldı. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Cumhuriyet İçin Hep Birlikte İttifakı’nın da 168 koltukla ikinci olması nedeniyle hiçbir parti çoğunluğu sağlayacak 289 milletvekili sayısına ulaşamadı.

 

ingiltere ve fransa seçimleri sonuçlarıGörsel Kolaj: Politico & BBC, Temmuz 2024.

 

Fransa ve İngiltere örneğinde her iki seçimde de bir dönemin radikal kanatları İşçi Partisi ve Ulusal Cephe’nin görece merkeze kaydığını ifade etmek mümkün. Örneğin Fransa’da aşırı sağcı bir arka plana sahip Ulusal Cephe’nin seçimler öncesinde Rusya’ya karşı savaşta Ukrayna’yı destekleyeceğini ve Avrupa Birliği’nde kalacaklarını savunması; İngiltere’de ise İşçi Partisi’nin yine Ukrayna’ya destek vereceğini, iklim değişikliği ile mücadele edeceğini, AB ile ilişkilerde İngiltere çıkarlarını temsil edeceği vurgulaması, radikallere karşı şüpheci olan merkezdeki çekimser seçmeni kendi lehlerine sandığa çekmeyi başardı. 

 

Bu noktada Washington Post’tan Max Boot’un altını çizdiği üzere, radikal partilerin merkeze kaymasının aynı zamanda popülizme de bir panzehir oluşturacağını ifade etmek gerekiyor. İngiltere ve Fransa örneğiyle eğer popülizmler yönetimde başarısız olacaksa bu duruma öncelikle gelecek beş yılda halkın şahit olması gerekiyor.

 

Enflasyonu Kimse Sevmiyor

 

Avrupa’daki anketler, 2024 yılındaki seçim dinamiklerinde “enflasyon ve hayat pahalılığı”nın seçmen motivasyonunda belirleyici etkenlerin başında geldiğini söylüyor. Öyle ki 32 farklı ülkede gerçekleştirilen Ipsos anketine göre Fransa, Belçika ve Hollanda başta gelmek üzere kimse yükselen fiyatların asla geri dönebileceğini düşünmüyor. İngiltere’de ise insanlar finansal koşulların hiç olmadığı kadar zorlaştığı kanaatinde.   

 

Koronavirüs salgınıyla birlikte dünya ekonomileri ciddi bir durağanlığın içinde girdi. Özellikle orta ve alt sınıf, küresel çapta yüksek enflasyon krizi ile karşı karşıya geldi. Yüzde 8’lik bir oranla küresel çapta tüketici fiyat endeksleri 2008 Dünya Ekonomik Krizi’ndeki düzeye (yüzde 8,9) yaklaştı. Fransa ve İngiltere de söz konusu ekonomik çalkantıdan nasibini aldı. 

 

Avrupa Birliği’nin en büyük ikinci ekonomisi Fransa’da Avrupa Merkez Bankası en yüksek enflasyon rakamını kaydetti. 2023 yılına gelindiğinde ise enflasyonun ateşi görece düştü. Örneğin bu yıl Haziran ayında tüketici fiyat endeksi geçen yıla göre yüzde 2,5 daha yükseldi. Fakat bu düşüş yine de Fransızları memnun etmedi. PEW araştırmasına göre her dört Fransız’dan üçü ülkesinde ekonomik koşulların kötü olduğunu düşünüyor. Mesele ekonomi olduğunda, kıyasıya eleştirileri nedeniyle aşırı sağ kanattaki Ulusal Cephe’nin oy oranı doğal olarak artış gösteriyor. 

 

Keza İngiltere’de 2022’de enflasyon yüzde 11,1 ile en yüksek noktaya geldi. Gıda fiyatları 2021’deki rakamların yüzde 20 üstünde. Gıda bankalarına başvuranların ya da sokaklarda kalanların oranı rekor seviyelere çıktı. Bu durum Fransa ile benzer bir şekilde PEW araştırmasının her dört İngiltere vatandaşından üçünün ekonomiden memnun olmadığını kaydetmesine neden oldu. Nitekim özellikle Brexit sonrası gelen daralma ve Koronavirüs krizi ile birlikte ekonomi başlığı, geçmiş dönemde Muhafazakârları en çok zorlayan başlıklardan biriydi. 

 

Göç: Avrupa’nın Hassas Karnı

 

Son dönemde Avrupa’da seçmen davranışını etkileyen bir diğer dinamik, düzenli (öğrenciler, ekonomik göçmenler vs.) ya da düzensiz (sığınmacılar, mülteciler vs.) göç oldu. Göç meselesi özellikle sağ partilerin seçmeni ikna ederken araçsallaştırdığı kritik argümanlarının başında geliyor. Çünkü birçok yerli, kendinden sonra gelenin “ekmeğini elinden aldığını” ve pastanın payının artık daha da küçüldüğünü düşünüyor. Bu duruma bir de güvenlik kaygıları eklenince aşırı sağ, ülke meclislerinde güçlenme eğilimi gösteriyor. 

 

İngiltere’de saha araştırmaları hayat pahalılığı, enflasyon ve sağlık sistemindeki sorunların yanında halkın bir de ülkede giderek artan göçmen sayısından şikâyet ettiğini gösteriyor. Bu serzenişin dikkate değer bir zemini bulunuyor. Öyle ki 2022 yılında koronavirüs kısıtlarında bile İngiltere’ye göçenlerin sayısı yaklaşık 600 bin idi. Nitekim yine anketlere göre Muhafazakâr Parti’nin göçle mücadelesi beğenilmemiş, seçmenler tarafından özellikle son iki yıldaki göç seviyesi oldukça yüksek bulunmuştu.

 

Benzer bir şekilde göç seviyesi Avrupa ortalamasında olan Fransa’da da yabancılara karşı olumsuz eğilim Ulusal Birlik Partisi’nin popülaritesini artırdı. Parti güvenlik zaafı olarak gördüğü göçü azaltacağının ve deportların artacağının sözünü veriyor.

 

Dış Politika Etkilenecek mi?

 

İngiltere’nin dış politikada ilerlemeci gerçekçiliğe (progresssive realism) dayanan bir tutum izlemesi bekleniyor. İlerlemeci gerçekçilik, İngiltere için küresel düzendeki güç ve pozisyon değişimlerinde kendi çıkarlarını önceleyeceğine, değerleri uzlaşmasa da pragmatik bir yaklaşım içinde belirli aktörlerle işbirliğine gidilebileceğine işaret ediyor.  Ayrıca geçmiş dönemde Muhafazakâr Parti’nin “Küresel Britanya” sloganının aksine İşçi Parti’nin dış politika sloganı; İngiltere’nin küresel sahnedeki pozisyonunu ve ittifaklarını baştan tanımlamayı hedefleyen “Yeniden Bağlantılı Britanya” (Reconnected Britain) olarak değiştiriliyor. Yeni vizyon, Avrupa ile ilişkileri güçlendirmeye ve gelişmekte olan ülkelerle temasları yeniden dengeleyerek nispeten eşit göz hizasında bir ilişkiye odaklanıyor. Keza iklim, ulusal güvenlik, ABD ile ilişkilerin sıhhati, Asya-Pasifik’e kayan dış politika ekseni İşçi Partisi’nin ajandasındaki diğer kritik başlıkları oluşturuyor. 

 

Fransa’da ise üçüncü parti olan aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi’nin (RN) yükselişi dış politikada bükülmelere neden olabilir. Her ne kadar Ulusal Birlik Partisi seçim öncesinde temkinli bir şekilde merkeze yakın söylemlerde bulunmuş olsa da; AB ve NATO şüpheci geçmişi ve Rusya’ya karşı sempatik yaklaşımı Fransa’yı daha izolasyonist ve katı bir politikaya itebilir. Bu noktada Fransa dış politikasının gelecek dönemde giderek “Melonileşme”si şaşırtmayacaktır. Bunun yanında AB vizyonu konusunda Macron’un oy kaybı nedeniyle bir erozyon yaşanması da muhtemel görünüyor.

 

İngiltere ve Fransa’daki seçimler müesses nizamın devam ettiği kanaatine indirgenebilecek kadar sığ bir sonuç ortaya koymadı. Nitekim parlamentolardaki her yeni kompozisyon, uluslararası sistemdeki sınavlarla birlikte dış politika reflekslerinin de belirleyicisi oluyor. Bu noktada Fransa’da tutucu ve şüpheci, İngiltere’de ise çıkar merkezli ve proaktif bir dış politika sahnesi ile karşılaşabiliriz.

 

Kaynaklar

Celia Belin vd. (2024), “France’s fallout: The foreign policy consequences of the far right’s ascent”, ECFR Policy Alert. https://ecfr.eu/article/frances-fallout-the-foreign-policy-consequences-of-the-far-rights-ascent/

Evie Aspinall (July 2024), “The 2024 General Election: What it Means for UK Foreign Policy”, British Foreign Policy Group. https://bfpg.co.uk/2024/07/the-2024-general-election-what-it-means-for-uk-foreign-policy/ 

Jamie Stinson (May 2024), “İpsos Cost of Living Monitor”, Ipsos. https://ipsos.com/sites/default/files/ct/news/documents/2024-05/Ipsos-CostofLiving-Monitor-May2024.pdf 

Kaleigh Rogers (July 2024), “Voters are mad as hell in the UK and France”, ABC News. https://abcnews.go.com/538/voters-mad-hell-uk-france/story?id=111593901 

Max Boot (July 8, 2024), “Lessons from the French and British elections for bolstering U.S. democracy”, Washington Post. https://www.washingtonpost.com/opinions/2024/07/08/france-britain-elections-united-states

İLGİLİ YAZILAR

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.