Bir yol ayrımındayız. Eğer dünya gazetecilerin öldürülmesine, aç bırakılmasına ve zulme uğramasına göz yummaya devam ederse, bundan sadece gazetecilik değil, hesap verebilirlik, demokrasi ve daha adil bir gelecek ihtimali de zarar görecektir. Savaş sırasında gazetecilerin korunmasına yönelik uluslararası yasal çerçeve derhal güçlendirilmeli, hayata geçirilmeli ve hükümetler ihlallerden sorumlu tutulmalıdır.

Türkiye nevi şahsına münhasır bir edebiyatçısını kaybetti. Kahvedeki Ali dayının çıkarcılığını, Bosna savaşını, travestileri, Jack London’ın kurdunu ardı ardına Nihat Genç’ten öğrenebilirdiniz. Ankara’da elinde şemsiyeyle, ucunu yere vura vura hızlıca yanınızdan geçebilirdi. O kasvetin ve kötücüllüğün içinden, kaldıysa biraz, rahmet dileyip, yolumuza devam edebiliriz.

Dijital ekonomide adil rekabet ortamı sağlanmadan, yerel medya ve teknoloji girişimlerinin büyümesi, hatta hayatta kalabilmesi mümkün değil. Dijital Hizmet Vergisi gibi vergilendirme sistemlerinin de adil rekabet ortamını destekleyecek adil ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşması şart.

Fox News’in eski sunucusu Tucker Carlson’ın Vladimir Putin’le yaptığı röportaj gazetecilik değildi. Batılı bilindik bir medya simasının Rus lideri sorgulaması bakımından, bir gazetecinin karşısına çıkabilecek nadir fırsatlardan biriydi ama gazetecilik değildi.

Mehmet Ali Birand, onsuz geçen geçen 11 yılda, unutulmadı. Sınır tanımayan, kalıplara sığmayan bir haberciydi. İnandığı gibi yaşadı. Alın teri döküp, yaşamının her anında bedelini ödediği habercilik standartlarını taşıdığı yer, hepimiz için ulaşılması gereken bir hedef oldu. Eşsiz haberciliğin kadar, kibirsiz büyüklüğünle de hatırlanacaksın Mehmet Ali abi…

Bir Çalışan Gazeteciler Günü’nü daha geride bırakmışken, gazetecilik mesleğine dair iki vurgu ön plana çıkıyor: Hesap verebilirlik ve insan onurunu ve etik değerleri önceleyen bağımsızlık. Ancak Türkiye’de etik gazetecilik yapmak giderek zorlaşıyor, çünkü haber kaynaklarına erişimin izne, basın kartını yenilemenin de siyasi muhaliflik düzeyine bağlı olduğu bir ortamda türlü baskı dereceleriyle karşılaşmak artık mesleğin bir […]

Artık eskiye dönüş olmayacaktır diye düşünüyorum. Çünkü Türkiye’de gazetecilik ve yayıncılık o kadar çok ciddi bir darbe yedi ki artık tamamen bu sayfayı temize çekeceğiz galiba. Başka çaresi kalmadı. Türkiye’de medya hem çok önemli ve kontrol edilmeye çalışılan bir mecra oldu hem de toplumu ne kadar yansıttığı ya da etkilediği tartışıldı. Bir yanda Cumhurbaşkanı Erdoğan […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.