Özgür Özel, 31 Mart’ı değerlendirirken yerinde bir benzetmeyle milletin kendilerine tüketim değil yatırım kredisi verdiğini söyledi. CHP bu krediyi har vurup harman savurursa millet onu tez elden ve en ağır biçimde cezalandırır. Ama çok çalışır da bu kredinin hakkını verirse, o vakit millet de onu daha büyük krediyle ödüllendirir. Bir başka deyimle; CHP’nin önünde ceza […]

Siyaset bilimci ve yazar Prof. Dr. Nuray Mert, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Prof. Dr. Ahmet Yıldız ve İstanbul Üniversitesi’nden Doç. Dr. Turgay Yerlikaya hem 31 Mart yerel seçimlerinin topoğrafyasını hem de 2028’e giden sürecin nasıl şekilleneceğini Perspektif için değerlendirdi.

Seçmenin muhafazakâr ve milliyetçi otoriter sağda AK Parti, MHP; özgürlükçü, halkçı, sosyal piyasacı solda CHP; gelenekçi muhafazakâr sağda Yeniden Refah Partisi etrafında kümelenmesi ve azımsanmayacak oy kaybına rağmen milliyetçi demokrat İYİ Parti’yi parti sisteminden tamamen dışlamaması, parti siyasetinin geleceğinin nasıl şekillenebileceğine ilişkin ipuçları içermektedir. 31 Mart yerel seçimleri niteliği gereği bir genel seçimin üreteceği sonuçlar […]

CHP henüz kentli dindarlığın alanına giren bireylere sınıfsal bir umut veya imkân vadetmiyor. Haliyle kazandığı oyların büyük kısmının henüz adresi belli olmayan emanet oylar olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda seçimin bir seçme halinden ziyade ‘seç(e)meme pratiği’ olduğunu söylemek mümkün.

Çarşı pazar yanıyor ve bir ekonomik kriz sonrası çevreden merkeze doğru yürüyen iktidar bloku, şimdi o halkın karşısına bürokratik bir “hükümet sekreteryasıyla” dikiliyor. Çakarlı arabalar, bir imzayla dağlara taşlara hükmeden yeni iktidar ortakları sorumsuz bürokratlar ve bilhassa yargı ve yüksek mevkilerdeki beylerden oluşan bir blok. Bu beyler bakalım şimdi ne yapacaklar? Şimdi de aynı acarlığı gösterebilecekler mi hep beraber göreceğiz.

Seçmen 31 Mart’ta iktidara ciddi bir ders verirken, muhalefete/CHP’ye de geniş bir kredi açtı ve böylece Mayıs seçimlerinde bozulan siyasal dengeyi yeniden kurdu. Önümüzdeki dört yılda iktidarın kendisine verilen dersi alıp almayacağı, CHP’nin kendisine açılan krediyi doğru kullanıp kullanmayacağı ve dengeleyici yan aktörler olarak MHP ve DEM Parti’nin siyasal denklemde nasıl bir rol oynayacakları belli olacak. Dolayısıyla 2028’in akıbetini, iktidarın ve muhalefetin siyasal performansı belirleyecek. 

Bundan sonra artık “Hangi parti?” diye de sormayalım. “Nasıl bir parti ve siyaset?” sorusunun yanıtı her zaman pusulamız olmalıdır. 2028 seçimlerinin çok daha zorlu geçeceğini unutmayalım. Zafer sarhoşluğuna, rövanşizme kapılmamak doğru bir tutum olmuştur. Gün yurttaşın verdiği ev ödevlerine, bugünden yarına hazırlanma günüdür. Mart-Nisan, yağmur, bereket ayları. Bahar temizliğinin tam zamanı. Biliyoruz ki kuru toprağa […]

2023’te AK Parti, muhalefetin her biri ders olabilecek boyuttaki yanlışları sayesinde Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandı. Ancak bu bir Pirus zaferiydi. Seçmen uyarısını yapmış ve AK Parti için tehlike çanlarını çalmıştı. Fakat Beştepe ve Söğütözü’ndeki kulaklar bu çan seslerini duymazlıktan gelince bir yıl önceki Pirus zaferinin yerini acı bir mağlubiyet aldı.

Çözülme, seçmenin siyaset-üstü müdahalesiyle, Ekrem İmamoğlu’nun odağında olacağı bir oluşum yönünde gerçekleşti. Gündelik hayatın doğrudan muhatabı belediyeler eliyle bu fırsatı politize etme, kitlesel bir desteği sürekli kılma olanağı var. Bir alternatif oluşturma imkânı bizzat belediyeler eliyle ana muhalefetin elinde…

31 Mart seçim sonuçları Türkiye’nin gerçekten de bir yol aradığını göstermiş oldu. Hem de öngördüğümden daha arzulu ve daha kuvvetli bir şekilde. CHP’nin senelerden sonra memleketin en çok oy alan partisi olması, Türkiye’nin CHP vasıtasıyla bir yola girmeye niyet ettiğini gösteriyor. En azından şimdilik, en azından bir süreliğine… İki hafta önce Perspektif’te yayımlanan son yazımda […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.