Trump’ın gümrük tarifeleri hem bir dış politika aracı olmaya uygun hem de gelir elde etmeye, yurt dışından satın almak yerine yurt içinde üretmeye yönelmeye ve Amerika’dan ithalatı cezalandırırken mallarını ABD pazarına süren dostlarının kötü davranışlarını cezalandırmaya yönelik.

Dijital ekonomide adil rekabet ortamı sağlanmadan, yerel medya ve teknoloji girişimlerinin büyümesi, hatta hayatta kalabilmesi mümkün değil. Dijital Hizmet Vergisi gibi vergilendirme sistemlerinin de adil rekabet ortamını destekleyecek adil ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşması şart.

Dünyanın en çok takdir gören demokrasisi, aşırı sağcı bir grup haydut tarafından rehin alınmış durumda. Bu grubun lideri kendisine “kral” diyor ve ömür boyu başkanlığı hedefliyor. Sanki savaş dönemindeymişiz gibi “direnişten” bahsetmek tuhaf görünüyor olsa da liderlerimiz Trump’a direnmek zorunda.

2025’te yeniden göreve başlayan ABD Başkanı Donald Trump açıkça AB’yi “hasım”, Brüksel’i “cehennem çukuru” şeklinde betimleyerek AB’ye “Savunmaya daha fazla para harcamazsanız sizi korumam” dedi. Peki AB’nin yeterince otonom bir savunma kapasitesi var mı?

Utanç verici bir ikilem bölgenin can damarına dokunuyor, üstelik bunu liderler kendi elleriyle yarattı. Siyasi bir blok oluşturan ancak farklı çıkarlara sahip ülkeler arasında Trump’ın Gazze yaklaşımı ve buna nasıl karşılık verileceği konusunda fikir birliği yok.

ABD yönetiminin planı, anti-demokratik, illiberal, merkeziyetçi, kuvvetlerin birliğine dayanan “tek lider” odaklı bir düzen kurmak. Bunun yolu “parçala-yönet”ten; birlikleri irili-ufaklı ulus-devletlere bölerek yönetmekten, tek tek ülkelerde iktidara kendileri gibi düşünen illiberal paydaşlarının gelmesinden geçiyor.

Trump’ın Gazze ile ilgili önerisi, seçime girdiğinden beri Başkan’ın ajandasında yer alan tüm bölgesel önceliklerle çelişiyor: Gazze’de yeni bir çatışmayı körükleyecek, İsrail’in Mısır ve Ürdün’le barışını tehlikeye atacak ve İran’ın direniş söylemiyle birlikte yeniden baskın bir güvenlik aktörü olmasını sağlayacak.

İsrail, Filistin topraklarında yeni bir Yahudi kimliği oluşturmak istemekte, bu bağlamda da yeni bellek inşasına ayrı bir önem vermektedir. Hiç şüphesiz yeni bellek inşası için geçmişe ait tarihsel olguların unutulması-silinmesi gerekmektedir. Bu anlamda Siyonist düşüncede unutulması ve silinmesi gereken, vadedilmiş topraklarda Yahudi varlığı dışındaki her şeydir. Anlaşılan Trump da bugünlerde Gazze’yi boşaltma söylemi ile Siyonist propagandanın sözcülüğünü yapıyor.

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.