Seçmenin muhafazakâr ve milliyetçi otoriter sağda AK Parti, MHP; özgürlükçü, halkçı, sosyal piyasacı solda CHP; gelenekçi muhafazakâr sağda Yeniden Refah Partisi etrafında kümelenmesi ve azımsanmayacak oy kaybına rağmen milliyetçi demokrat İYİ Parti’yi parti sisteminden tamamen dışlamaması, parti siyasetinin geleceğinin nasıl şekillenebileceğine ilişkin ipuçları içermektedir. 31 Mart yerel seçimleri niteliği gereği bir genel seçimin üreteceği sonuçlar […]

31 Mart 2019 yerel seçiminde 11 büyük kentte Millet İttifakı adaylarının büyükşehir belediye başkanlıklarını kazanması, 2004 yerel seçiminden sonra muhalefet açısından ilk önemli başarıydı. Yeni seçime birkaç gün kala temel soru; muhalefetin 2019 kazanımlarını sürdürüp sürdüremeyeceği, iktidarın ise aynı seçimdeki kayıplarını telafi edip edemeyeceğidir. Türkiye 31 Mart 2024’te yeni bir yerel seçime gidiyor. Tüm seçimler […]

Türkiye’de marka kent yaratmak çoğu zaman yaşam kalitesini göz ardı eden bir “kent makyajlaması” olarak anlaşılıyor. Şehir heykelleri örneğinden de anlaşılacağı gibi, devasa boyutlu bir karpuz ya da semaver heykeli dikildiğinde o kentin cazibe merkezi haline geleceğini düşünmenin, Glasgow ya da New York’u markalaştırmaktan farklı bir akıl yürütmeye dayandığı açıkça görülebilir.

2019 seçimlerinin ‘sürpriz’ sonuçları, olmaz gibi görünenin de önünü açtı. Ülkenin neredeyse yarısı, bugünkü tek adam rejiminden başka bir yerde uzlaşabileceğini gösterdi. Tarih tekerrür etmeyecek tabii ama sezgilerimde yanılmıyorsam eğer 31 Mart seçimleri de ümitsizliğin ve karamsarlığın yersiz olduğunu, Türkiye’nin kendisine bir yol aradığını gösterecek. Daha doğrusu bir yol arama işinden vazgeçmediğini… Ümitsizlik ve karamsarlık… […]

Seçimi kazanan bir partiye oy veren seçmenler, kazanmayanlara göre demokrasiden daha memnun olurken; seçim döngüsüne ilişkin tartışmalar yoğun olarak yaşanırsa, kaybedenlerin demokratik rejimin işleyiş biçimine güvensizliği artar. “Kazanan-kaybeden açığı” olarak kabul edilen bu durum bir ülkede demokrasinin kalitesiyle ilgilidir. Sağlıklı ve işleyen bir demokrasinin temel özelliklerinden biri, dar bir kazanan-kaybeden açığının olmasıdır.  Seçimlerle demokrasinin kalitesi […]

Geçen hafta gelen işaretler AK Parti’nin İBB seçimleri kampanyasının başta tayin edilen sınırlar içerisinde kalmayacağını, “sadece İstanbul”, “önce hizmet” demekle yetinilmeyeceğini gösteriyor. Aksine, son günlerde verilen mesajlar Kurum kampanyasının Erdoğan’ın 2015’ten beridir kullandığı motiflerden bir seçkiyle devam edeceğini gösteriyor. Osman Kabaktepe, Tevfik Göksu hatta Süleyman Soylu gibi siyasi figürler dururken Murat Kurum gibi bir bürokrat […]

Siyasi yelpazenin uç-sağında konumlanan Yedinden Refah Partisi (YRP) ve Zafer Partisi’nin yerel seçimlerde seçmen desteklerini artırmasını sağlayacak uygun sosyo-ekonomik ve kültürel değişkenler mevcuttur. Arz-yönlü yapısal parti-içi değişkenler bakımından, yerel seçimlere bir aylık süre kala, bu ihtimalin gerçekleşmesi YRP açısından daha mümkün gözükmektedir.

14 ve 28 Mayıs’taki neticelerin ardından, partiler düzeyinde cephe siyaseti kırılma emareleri gösterdi. Kırılma, iktidar cephesinde daha yumuşak, muhalefet cephesinde ise daha sert yaşandı. İktidarda, AK Parti ve MHP, genel olarak birlikteliklerini korudular. Ancak, kamuoyu yoklamalarında yükselişte olduğu gözlenen YRP, Cumhur İttifakı’ndan koptu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesinden sonra Türkiye’de bir cephe siyaseti dönemi başladı. İktidar […]

31 Mart 2019’da ittifak siyasetinin sonuç tayin ediciliğinde muhalefetin eline geçen büyükkentleri AK Parti’nin geri alıp alamayacağı, işbirliği olmadan gidilen bu seçimde CHP’nin özellikle 11 ilde yerelde iktidarını sürdürüp sürdürmeyeceği çok bilinmeyenli bir denklem. Bu yönüyle 31 Mart 2024 yerel seçimi bir açıdan rövanş, diğer yandan ise bir tekerrür bilinmezliğine denk düşmektedir. Türkiye 31 Mart […]

2024 seçimleri öncesinde Türkiye’de neredeyse hiçbir siyasi parti etkili bir seçim beyannamesi oluşturma çabası içinde değil gibi görünüyor. Muhtemelen seçim tarihi iyice yaklaştığında karşımıza suya sabuna dokunmayan ve birbirine benzeyen beyannameler, projeler ve nereden geldiğini anlamakta zorlandığımız kişiler çıkacak. Ancak bunlar topluma heyecan vermeyecek. Çünkü bu stratejilerin hiçbirinin yerelde yüzleşilmek durumunda olan gerçek krizlerle doğrudan ya da dolaylı bir bağı yok

  • 1
  • 2
Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.