Gazze’de en muhtaç durumda olanlara öncelik vermenin bir işlevi yok, zira neredeyse yardım yok. Yaklaşık 2,3 milyonluk nüfusun yüzde 100’ünün yardıma muhtaç olduğu bir ortamda, hamile bir kadına, aile içi şiddet mağduruna ya da evsiz ve engelli birine yardım etmeyi mi seçersiniz? Tüm bu riskleri tek bir kişide mi ararsınız? Böyle bir seçim yapmanın verdiği ıstırap, Gazze’deki işimiz bittikten sonra da bizi uyutmayacak.

2024 gündeminin en esaslı iki başlığı Filistin ve Suriye olmuştur. Kürt meselesi, mahalli idareler seçimi, iktidar-muhalefet arasındaki normalleşme tartışmaları ile FETÖ liderinin ölümü, yılın ön plana çıkan diğer önemli olaylarıdır. Uzunca süredir hüküm süren ekonomik kriz, devam eden yüksek enflasyon ve alım gücü kaybı da 2024 yılına dair altı çizilmesi gereken önemli meselelerdendir.

Norman Finkelstein, Gazze & Şehadete Tanıklık adlı kitabında, Batı’da ve uluslararası kamuoyunda tembel zihinlerin sorgulamadan ezbere kabullendiği argümanların peşine düşüyor; söylenmesi zor olanı, bazılarının görüp de dile getirmeye cesaret edemediğini inatla ve azimle haykırıyor yüzümüze: Filistin’de ve Gazze’de tarihin en büyük dramlarından biri yaşanıyor, bu açıkça bir işgal ve sorumsuzca bir soykırımdır! Sosyal medyada milyonlarca […]

Arap-Amerikan seçmenlerin Trump’a yönelirlerken yaşadıkları travmayı, kendilerini ne kadar dışlanmış hissetmiş olabileceklerini düşünün. Tam olarak öyle oldu. Demokratların Gazze yüzünden seçmen kaybettiğinden emin olabiliriz. Rakamlar oldukça net. Kesin olan bir diğer şey de bu seçmenlerin seslerinin yine de duyulmayacağı.

100 küsur gün önce Haydarpaşa Limanı’nda tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Geminin bayraklama işlemi yapıldı, güvenlik sertifikaları, teknik onayları alındı, mürettebatı, kumanyaları ve kısmi olarak da insani yardım yükü tamamen resmî ve legal bir şekilde yüklendi. Ve bu geminin uluslararası prosedürlere göre sadece 15 dakika içerisinde liman çıkış belgesi alması, liman işletmelerinin bir tane römorkör tahsis edip gemiyi 100 metre çekmesi ve oradan yoluna devam etmesi gerekiyordu…

Gazze’ye yönelik soykırımın/işgalin bize gösterdiği en önemli sonuç, siyasal veya dinî ayrımların bir anlam taşımadığı ve vicdan merkezli yeni bir eksenin kurulmasının gerekliliği. Yüzlerce yıla dayalı hurafeci din anlayışından kurtulup, vicdan ekseni altında bir araya gelmenin zor olduğu açık. Ama küresel güvenlik ve insanlığın geleceği açısından böylesi bir tutum kıymetli ve insanlığa bir çıkış yolu […]

Geçen yıl Gazze’de 625 bin çocuk okula gidemedi. Çocukların eğitim hakkı, büyükler tarafından haşince, acımasızca, fütursuzca ellerinden alınıyor. Nitekim savaş, umutları yerle bir eden en güçlü silah. Barış ise bombardımanlar altında çocuklukları ellerinden alınan bir nesle verilecek en güçlü umut. Çocuğumuzu, yeğenimizi, torunumuzu bu yıl okullarına bırakırken bu satırları düşünerek, Gazzeli çocuklar için umuda sarılalım. […]

Şimdi sorulması gereken soru, bugün Gazze’de gördüklerimizin çok yakın bir gelecekte yeni normal haline gelmesi gibi çok sahici bir olasılık karşısında nasıl bir seçim yapacağımız. Görmezden gelip mavi hapı yutacak mıyız? Yoksa kırmızı hapı tercih edip uyanacak mıyız?

Ortadoğu’daki sistematik sorunlar, bir Filistin devleti kurulduğunda sihirli bir şekilde çözülmeyecek. Ama aynı ölçüde, modern zamanların en uzun süreli işgali ele alınmadan daha geniş bir bölgede sürdürülebilir bir ilerleme de sağlanamayacak. Şam’dan Gazze’ye, Beyrut’tan Ramallah’a uzanan sonsuz bir döngüde, adaletsizlik ve cezasızlık birbirini besliyor.

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.