Yüzünden nuru, gözünden feri, derunundan vicdanı çekilip alınmış niceleri insan suretinde geziyor dünyada. Ağlayabilen, güldüren, dinleyen, kötülükten el çeken yüzleri arıyoruz mahşeri kötülük kalabalığında.
Yüzünden nuru, gözünden feri, derunundan vicdanı çekilip alınmış niceleri insan suretinde geziyor dünyada. Ağlayabilen, güldüren, dinleyen, kötülükten el çeken yüzleri arıyoruz mahşeri kötülük kalabalığında.
Göçmenler söz konusu olduğunda kategorik olarak yabancı karşıtları hariç, kahir ekseriyetin göçmenlerle bir alıp veremediği yoktur kanaatindeyim. Bütün sorun, uzun yıllar net göç veren bir ülkenin önce komşusu Suriye’deki iç savaştan canını kurtarmak üzere kaçanlara “açık kapı politikası” uygulamasıyla hızla net göç alan bir ülkeye dönüşmesi ve bu politikanın başka ülkelerden de yasa dışı yollarla […]
Tarihsel örnekler, pogromların yalnızca hedef alınan gruplara değil, tüm topluma büyük zararlar verdiğini göstermektedir. Özellikle mülteci karşıtı pogromlar, günümüz dünyasında acil çözüm bekleyen ciddi bir sorundur. Bu şiddet olaylarının önlenmesi için uluslararası toplumun, devletlerin ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliği içinde hareket etmesi gerekmektedir.
Kayseri gibi muhafazakâr kitlenin yaşadığı bir kentte Suriyelilere ait olduğu düşünülerek saldırılan mekânlardan biri de Kur’an kursuydu. Toplumun belleğinde kutsalı sembolize eden bir mekân (ve içindeki mushaflar) da bu vandallığa engel olamadı.
Son yıllarda yükselen göçmen düşmanlığı üzerinden yapılan iç savaş provaları ile birlikte ciddi bir Suriyeli göçmen düşmanlığının tepeden aşağı doğru, masum çocukları dahi hedefe koyarak yaygınlaşmaya başlaması büyük bir tehlikenin habercisi. Irkçılığa karşı ciddi bir tedbir alınmazsa daha utanç verici olaylarla karşılaşabiliriz. Irkçılığa karşı adalet, hukuk ve merhamet cephesini diri tutmak zorundayız.
Kayseri ve diğer şehirlerde olup bitenler “ırk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep benzeri bir fark gözeterek toplumun kin ve düşmanlığa tahrik edilmesinin” bizatihi kendisidir. Suriyelilere yapılan linç eylemleri toplumda bizzat “nefret duygularının oluşturulmuş” halidir. Ve bu nefretin kaynağı herhangi bir “soykırım iddiası” değildir. Buna karşılık, Kayseri olayları bizzat devlet, siyaset ve medya eliyle yeniden üretilen -ancak devlet nezdinde meşru ve egemen olan- ırkçı nefretten bağımsız değildir.
Lethe Irmağı’nı geçen Çerkeslerin hafızalarını kaybederek Türk ulusuna siyasal olarak dahil olması, Kafkas dağlarının veya Susurluk, Biga veya Manyas’ın zeytin ağaçlarının şahit olduğu acıların üstünü örtmeyecektir. Bu acılar Fırat’ın batısına geçmeye çalışan mültecilerin bünyesinde yeniden neşet ederek başka bir tarihin kapılarını açmakta bizlere. “Eski inançlarından ve sevdalarından sökülüp alınan zihinler, sürgündeyken geçmişe ait simgeler tümden […]
Ormanlarımız, nefes alabildiğimiz, gökyüzüne bakabildiğimiz alanlar yağmacı bir tüketim hırsıyla yok edilirken elimizdeki metanın değerinin artması hiçbir avantaj sağlamayacaktır. Kültürel bir değer olarak doğa, mübadele değeri olmayan en başat sığınağımızdır. Kendiliğinden oluşmuş ormanları yok edip yerine ekstra uğraşla yapılan şehir parkları, millet bahçeleri asla doğanın yerini tutamayacaktır. “Bir keresinde menajer bana, ‘Beş yıl içinde kendini […]
Son dönemde artan mülteci karşıtı dalga sebebiyle Suriyeli Araplar siyasetin birincil gündem maddelerinden biri olmaya başladı. Önümüzdeki dönem sığınmacıların Türkiye’de yerleşik bir nüfus haline gelmesi kuvvetle muhtemel. Suriyelilerin yerleşik Araplar ile benzer şekilde “Türklüğe hevesli” bir politik sürece uyum mu sağlayacaklarını yoksa kimlik taleplerini politik düzleme taşıyacakları bir yola mı gireceklerini bugünden tahmin etmek zor. […]
Sığınmacılar sorunu, giderek gerçek bir beka sorunu niteliği almaktadır. İktidarın bu konuda rasyonel ve etkili bir politika geliştirmek niyetinde olmadığı açıktır. Dolayısıyla inisiyatifi altı muhalefet partisinin alması ve ortak bir politika oluşturarak bunu kamuoyuna açıklamaları şarttır. Son haftaların kamuoyu araştırmaları, sığınmacılar sorununun, ekonomik sorunlarla birlikte Türk kamuoyunu en çok meşgul eden iki konudan biri olduğunu […]