İktidarın, içinden gelmediği için orduya ‘doğal’ bir yakınlık hissetmemesi; aksine, geçmişte yaşananlar, ordunun emniyet de dahil diğer birçok kurumdan çok farklı bir yapıda olması, nihayetinde bir NATO ordusu da olması, dolayısıyla iktidarın orduyu tam anlamıyla nüfuz sağlayabildiği, kendinden saydığı ve emin olabildiği bir kurum olarak görmemesi, depreme müdahale için TSK’yı kullanmakta gönülsüz kalmasına neden olmuş […]

Kesin tespitlerde bulunmak için henüz erken, ancak bütün yıkıcılığına rağmen “deprem iktidarı götürür” denebilecek bir siyasi atmosferin oluştuğunu söylemek mümkün değil. Bu durumda, muhalefetin makul, uyarlı, ikna edici bir deprem meselesi siyaseti kurması elzem görünüyor. Yakınlarda bir zaman bir seçim yapılacak olmasaydı belki biraz bekleyebilirdi ama 2023 seçimleri şunun şurasında üç ay içinde yapılacağından, soru […]

Depremden sonra ortaya çıkan manzaranın özel olarak gösterdiği bir şey var: Bürokrasinin kimi uzuvları izah edilemeyecek kadar etkisiz, tahmin edilenin de ötesinde koflaşmış. Ağırlıkla inisiyatif alma, işbirliği ve koordinasyonla iş gören kimi uzuvlar, muhtemelen gerçekten de tek adam rejimi sebebiyle, eskisinden de beter, eskisinden de etkisiz hale gelmiş. Şehirlerimizi, kasaba ve köylerimizi yerle bir edip […]

Her seçim ya iktidar olabilmek ya da iktidarda kalabilmek için halkı kazanma gayretidir. Oy verme psikolojisinde vatandaşlar kazanma ihtimali en yüksek ve kendilerine en yakın buldukları parti ve adayı desteklerler, yoksa en doğru ve en adil bulduklarını değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sembolik değeri kendinden menkul 14 Mayıs’ı (2023) işaret etmesiyle Türkiye artık kelimenin tam manasında seçim […]

Mevcut haliyle Türkiye Yüzyılı beyannamesi şunu gösteriyor: Erdoğan seçmen desteğindeki büyük erimenin sebeplerini ortadan kaldırmaktansa, bu sebepleri retorikle etkisizleştirmeye girişecek. Bu durum da şu iki şeyden birine, muhtemelen her ikisine birden işaret ediyor: Erdoğan’ın hareket alanı artık çok dar ve Erdoğan’ın ve Cumhur İttifakı’nın yeni bir şeyler yapmaya mecali, takati yok. Muhalif mahfillerdekiler birkaç haftadır […]

İnsan tabiatı gereği kemale, biricik olmaya meyillidir, bilhassa kendi kemaline. İnsanın kemal noktası da adı konmamış, sınırları olmayan bir eşsizlik, eşi menendi olmamadadır. İnsanın bu konudaki arzusuna bir sınır yoktur. Modern terimlerle ifade edilirse bu arzu iktidar ve ötesidir. Bu da nihayetinde mutlak iktidar, otoriter despotluk ve kişi kültüne kadar uzanan bir eğilim, kendi kendine […]

Kamunun eşitsiz tutumu, hukuk ve ahlak ayrımlarını da ortadan kaldırıyor. Ahlakın etik ve evrensel bir tarafı olsa da her topluluk için ayrı işleyebilen bir durum; hukuk ise herkes için eşit işlemek zorunda ve sözleşmelerle sabit. Ayrımın ortadan kalkması bir kısım için gayri ahlaki bulunanın ‘suçmuş’ gibi cezayla sonuçlanmasına sebep oluyor. Ve bu tabii çoğunluğun tahakkümüne […]

İktidarın manevra alanı sanıldığı kadar geniş değil; seçime doğru hızla yol alırken iktidarın yapabilecekleri sınırlı ve bunların ne olabileceğini üç aşağı beş yukarı muhalefet de tahmin edebiliyor. Dolayısıyla seçimin kaderini, iktidardan ziyade muhalefetin seçimi koparacak denli bir güç aktarımını sağlayacak politik berraklık inşa edip etmeyeceği belirleyecek. 2023 seçimlerinde halk iki konuda karar verecek: Bir, cumhurbaşkanını […]

İktidarın özgürlüğü ve bilgiye erişimi baskılama gücüne bağlı olarak, bir olgu halkın gözünden saklanabilir veya farklı bir formda sunulabilir. Yalanın olanakları genişleyebilir, teknikleri daha ikna edici bir boyut kazanabilir ve hatta siyaset bir bütün olarak bir yalanın emrine amade kılınmış da olabilir. Ama yalanın sistematiği ne denli gelişmiş olursa olsun, bir olguyu tamamen insanların zihninden […]

Kendisi için azami ifade özgürlüğü talep edenler, etnik, mezhebi, dini veya ideolojik kırmızı çizgilerine dokunulduğunda, hemen yasakçı bir poz takınıyor. Kendi mahallesinden biri mağdur olduğunda özgürlük savunucusu kesilenler, karşı mahalledekilerin ağızlarına bant çekilmesini talep etmekte bir beis görmüyor. Türkiye’nin sorunu, toplumun ifade özgürlüğüne ilkesel bir duruşla sahip çıkmamasıdır, yoksa Ahmet, Mehmet, Gülşen değil… Komünizm ve […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.