MEHMET AKİF KOÇ

1982 yılında doğdu. ODTÜ İktisat Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı, Uluslararası Güvenlik alanında yüksek lisans yaptı. Hâlihazırda Ortadoğu Çalışmaları alanında doktora eğitimine devam etmektedir. Ortadoğu tarihi ve jeopolitiği, Türkiye-İran ilişkileri, İran dış politikası ve kültürel hayatı, Rus güvenlik ve dış politikası, Ortadoğu’da devlet-dışı aktörler, Ortadoğu’nun uluslararası ekonomi-politiği konularında akademik faaliyetlerini sürdürmektedir. İngilizce ve Farsça bilmektedir. Kendi telif eserleri ve editörlük çalışmalarının yanı sıra Farsça ve İngilizceden tarih, edebiyat, uluslararası ilişkiler ve hatırat türlerinde çevirileri ve makaleleri yayınlanmıştır.

MEHMET AKİF KOÇ

1982 yılında doğdu. ODTÜ İktisat Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı, Uluslararası Güvenlik alanında yüksek lisans yaptı. Hâlihazırda Ortadoğu Çalışmaları alanında doktora eğitimine devam etmektedir. Ortadoğu tarihi ve jeopolitiği, Türkiye-İran ilişkileri, İran dış politikası ve kültürel hayatı, Rus güvenlik ve dış politikası, Ortadoğu’da devlet-dışı aktörler, Ortadoğu’nun uluslararası ekonomi-politiği konularında akademik faaliyetlerini sürdürmektedir. İngilizce ve Farsça bilmektedir. Kendi telif eserleri ve editörlük çalışmalarının yanı sıra Farsça ve İngilizceden tarih, edebiyat, uluslararası ilişkiler ve hatırat türlerinde çevirileri ve makaleleri yayınlanmıştır.

TÜM YAZILARI

Türkiye’de, oy verme davranışları ve politik söylem itibarıyla bakıldığında, iktidar karşıtı geniş kesimlerin varlığı bir sır değil. Ancak şüphesiz bu kesimler de yekpare bir bütünlük arz etmiyor. İçlerinde önemli bir kesim mevcut iktidarın sempatizanı olmakla birlikte, bilhassa İsrail’le ticaretin sürdürülmesi konusunda eleştirel bir tutum takınıyor. Geleneksel-muhafazakâr denilebilecek bir başka kesim, iç siyasi konjonktürde iktidarla karşı […]

Filistin meselesindeki hamasi söylem ve sahaya pek yansımasa da medya aracılığıyla yürütülen “üst perdeden kınayıcı retorik ama oyun değiştirici bir performans ortaya koy(a)mama” siyaseti, Gazze’deki katliamı sonlandırmaya yetmese de muhafazakâr/dindar kitlelere iç siyasette ahlaki üstünlük kazanmak için başvurabilecekleri bakir bir alan sağladı. Filistin meselesi ve İsrail’e dair tarihsel/güncel vaziyetin Türkiye’deki farklı ideolojik kesimlere/mahallelere/toplumsal gruplara yansıyan […]

Türkiye’deki sol kitleler Avrupa ve ABD’deki gibi geniş katılımlı gösteriler organize etmediği/edemediği gibi, İsrail’e itiraz ve Filistin’e destek gösterileri de boykotlar da kahir ekseriyetle sağ/dindar/muhafazakâr çevreler tarafından organize edildi. Türk solu, yeni ve dinamik bir söylem geliştiremediği böylesi yakıcı bir dönemde, nostaljik temsillerin gölgesine ve satır aralarına sığınmak dışında bu açıdan başarılı bir sınav vermedi. […]

“Araplar Osmanlı’yı arkadan vurdu” diskuru, bazı doğruları barındırsa da, yanlış ve manipülatif yanlarıyla büyük oranda ezbere ve seçmece tarihsel gelişmelere dayanıyor ve o dönem Arapların tamamının tutumunu da bugünkü dengeleri de açıklamaktan uzak. Ancak çatışmacı sosyal medya ortamlarında konuşula konuşula hakikat olduğu zannedildi ve Gazze’de parçalanmış çocuk cesetleri karşısında bile Türkiye’deki belli kesimler “oh olsun, […]

Modern dönem savaşları çoğunlukla asimetrik güç dengeleri içinde ve sofistike tekniklerin kullanılması şeklinde cereyan ediyor bir süredir. Son olarak İsrail’in Eylül 2024’te çağrı cihazlarını infilak ettirmek suretiyle binlerce aktif Hizbullah üyesini yaralama eyleminde görüldüğü üzere, daha önce tanık olunmamış saldırı usulleri denenebiliyor. Uluslararası ilişkiler ve Ortadoğu jeopolitiğinde, göğüs göğse savaşlar ve konvansiyonel ordularla yüz binlerce […]

Zaman zaman bana da yöneltilen bir soruya, tamamen subjektif bir yanıt hazırladım ve farklı kültürleri yansıtan 100 romanlık bir seçki yaptım. Bu liste kendi okuduklarım arasında gerçekten etkilendiğim eserleri kapsıyor, elbette tamamen kişisel bir liste ve her yönüyle eleştiriye açık. Roman okumak, genel okuyucu kitlesinde iki karşıt uç arasında sıkışmış durumda. Bir kısım okur açısından, […]

Ülkeler arasındaki normalleşme adımlarının da bir sınırı var. Bu girişimlerin ve bahar havasının birkaç yılda, hatta birkaç ayda, bölgedeki tarihsel ve jeopolitik husumetlerden kaynaklanan sert saha gerçeklerine gelip dayanacağını öngörmek kehanet sayılmamalı. İyimser olmak için şartlar mevcut, ama burası Ortadoğu ve burada bahar çok çabuk hazana dönüşebiliyor; hesapsız yakınlaşmaların da rotasız uzaklaşmaların da bedelleri var […]

29 Ağustos’ta St. Gallen karşısında ne yapıp edip turu geçmek ve kendimizi lig/grup aşamasına atmak zorundayız Avrupa’da, aksi takdirde kötü günler bekliyor Trabzonspor’u; ligde dördüncülükle, Türkiye Kupası’nda final oynamakla vs. teskin olunamayacak bir kaosun başlangıcı olabilir bu maç. 2020 yılı sonuydu, bir arkadaşımla kulübümüzün, çocukluk çağlarımdan beri hemen hiçbir maçını kaçırmadığım Trabzonspor’umuzun bir lig maçını […]

Onlarca yıllık Filistin davasını, ideolojisi kendisine yakın diye belli örgüt ve oluşumlara indirgeyenlerin “Filistin” gibi bir derdi yoktur. Hakikate giden yollar türlü türlüdür. Kendi yolunun en güzel yol olduğunu söylemekte bir beis yok; ama herkesin yolunun yanlış ve sadece kendininkinin doğru olduğunu söylemek hakikate karşı hürmetsizlik, aşikâr bir hadsizliktir.

İslamcı, milliyetçi, solcu, liberal vb. kitleler bir araya gelip Başbakan Hasina’nın sonunu getirdi. Öfkeli kitlelerle tehlikeli bir şekilde inatlaşan Hasina, resmi konutu kalabalıklarca basılınca bir kez daha yurt dışına kaçtı. Bazı çevreler bu başkaldırının ABD oyunu olduğunu söyleyecek, bazıları Çin’i işaret edecek, bazıları sürekli bir dış toplumsal mühendislik evhamıyla iç sosyolojik krizleri görmezden gelmeyi sürdürecek. […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.