Dijital Para Birimlerinin Çöküşü
Kripto para birimlerinin hızlı yükselişine, korkutucu işlem görme yollarına (dogecoin gibi) ve şimdiki finansal sistem için oluşturdukları tehdide tanık olan düzenleyicilerin, yakında şu an denetlenebilir alım-satım işlemlerinin altyapısı ya da yapısı aracılığıyla düzenlenmesi mümkün olmayan bitcoin gibi kripto para birimlerinin genel yapısını denetleme sorumluluğu alacaklarından şüpheliyim.
Yirmi yıldan daha uzun bir zaman önce avro uygulaması başladığında, Avrupa’da avronun ‘hiç rağbet görmeyeceği’ fikrine dayanarak ülkelerinin banknotlarını tek bir para birimiyle değiştirmeyi reddedenler olduğuna dair inanılması güç hikâyeler anlatılırdı. Bilgisayar korsanı bir grup olan DarkSide, geçtiğimiz hafta Amerikan petrol boru hattı Colonial Pipeline’ın ana veri seti karşılığında fidye istediğinde, fidye bir kripto para biriminde ödendi.
‘Para’ spektrumunun iki farklı ucunu temsil eden bu iki farklı hikâye, bize finansın ve özellikle de paranın değişimi hakkında çok şey söylüyor. Bir uçta yeni, geleneksel bir para biriminin (avro) gelişimini ve bu gelişime uygun olarak da merkezi finans ve sermaye piyasalarındaki (henüz tamamlanmamış bir yere doğru) değişimi görüyoruz. Spektrumun diğer ucundaysa merkezi olmayan, ‘eski’ küresel finansal sistemin dışında, fazlasıyla meçhul, kontrol edilemeyen bir biçimde var olan kripto finans var.
Kripto Dijitalle Buluşuyor
Bu iki ayrı dünya kısa bir zaman sonra birbirleri ile çarpışacak. Kripto para birimlerinin hızlı yükselişine, korkutucu işlem görme yollarına (dogecoin gibi) ve şimdiki finansal sistem için oluşturdukları tehdide tanık olan düzenleyicilerin, yakında şu an denetlenebilir alım-satım işlemlerinin altyapısı ya da yapısı aracılığıyla düzenlenmesi mümkün olmayan bitcoin gibi kripto para birimlerinin genel yapısını denetleme sorumluluğu alacaklarından şüpheliyim.
Genel durum dikkate alındığında, bu iki yaklaşım komplike örgütlü suçların yükselişi, doların dünyanın rezerv para birimi olarak geleceği ve yolsuzluğu engelleyebilecek yükselen piyasa finansal sistemleri oluşturma gereksinimi gibi konuyla ilgili diğer birçok tartışmanın hatlarını çiziyor.
Potansiyel olarak sonuç almayı sağlayacak bir gelişme merkez bankası dijital para birimlerinin (CBDC) piyasaya sürülüşünün hızlanmasıdır. Merkez bankaları ülkelerinin para birimlerinin dijital versiyonlarını basmaya hazırlanıyor. Bu dijital paralar tahsil edilmemiş rezervlere ve banka mevduatlarına eşlik edecek. Teorik olarak merkez bankaları hepimize birer satış hesabı açacak ve hane halkı doğrudan bu hesaplar aracılığıyla (bankacılık ve ekonomi sistemlerinin kontrolünden geçmenin aksine) para bozdurabilecek. Bu projenin lojistiği ve bilgi akışı boyutu öyle muğlak ki kafamda ‘hiç rağbet görmeyecek’ cümlesi yankılanıyor.
Ancak rağbet görüyor. Neredeyse yirmi milyon Çin vatandaşı, 2022 Kış Olimpiyatlarında Çin’de dijital yuanı vitrine çıkarma niyetinde olan Çin Halk Bankası tarafından deneme amacıyla çıkarılan dijital yuana bağlandı. Küçük, gelişmiş ekonomiler – başta İsviçre ve Singapur olmak üzere (Bahamaların dijital Bahama doları Sand dolarını unutmayalım) dijital para birimleri planlamada öne çıkıyor. Brexit’in yarattığı stratejik baskıyla gaza gelen İngiltere Bankası ise, şu haliyle devam ederse, dijital para birimini piyasaya sürecek ilk büyük merkez bankası olabilir (ABD Merkez Bankaları Sistemi ve Avrupa Merkez Bankasının da planları var).
Merkez Bankası Dijital Para Birimlerini Piyasaya Sürmek
Bu türden bir manevra için gerekli bileşenlerin, iyi bankalara sahip, finans konusunda okur-yazar, teknolojiyi iyi kavramış bir nüfus ve oldukça iyi bir politikaya ve güvenilir bir düzenleyici zihniyete sahip bir merkez bankası olduğunu görüyorum. (Buraya BIS’ten iyi bir değerlendirmenin bağlantısını koyuyorum)
Merkez bankası dijital para birimleri, daha masrafsız ve hızlı bir işlemle para göndermeden (bunun ödeme şirketleri ve bankalar için iyi olduğundan emin değilim), potansiyel olarak daha güvenli bir bankacılık sisteminden çökmüş bankacılık sistemlerini yeniden yapılandırma imkânına kadar (burada bir dayanak varlık/nakite bağlı olan stablecoinlerin bir rolü olabilir) bir dizi amaca ulaşabilir. İki diğer faktör de önemli.
Bu faktörlerden biri merkez bankalarının para politikasına daha uygun hâle gelme kabiliyeti. Mevcut durumda parasal genişleme finansal piyasalar aracılığıyla sağlanıyor. Hane halkının merkez bankasında satış ‘hesapları’nın olacağı bir merkez bankası dijital para birimi sisteminde, bazı hane tiplerine karşı bir önyargı olsa da para doğrudan hane hesaplarına düşebilir. Örneğin, merkez bankası iki çocuklu ailelerin ekonomi üzerinde özellikle güçlü bir etkisi olduğuna karar verirse o zaman onlara nispeten daha fazla para aktarabilir.
Yetki
Merkez bankası dijital para birimlerinin daha fazla dikkate değer diğer bir boyutu merkez bankalarına sağlayacağı gelişmiş yetkidir. Kamu ve işletmelerde hesap açmada merkez bankalarının finansal sistemler üzerinde Leviathan düzeyinde bir kontrolu olduğunu ve oldukça büyük ölçüde onları kapsadığını varsayması riski vardır. Devletin sosyal medya içeriğine karşı sert politikalar güttüğü Çin’de, merkez bankası gibi kurumların otomatik olarak halkın mali durumu üzerinde sınırsız yetkisi olabileceği ve aynı zamanda bir şekilde mali otorite gibi davranacağı varsayılabilir.
Dolayısıyla merkez bankasının bağımsızlığı ve ekonomi politikte oynadığı büyük rol sorgulanacak olursa, en azından daha büyük merkez bankaları için telafi edici bir argüman merkez bankası dijital para birimlerinin piyasaya sürülmesinin jeopolitik değeri olduğudur. Aslında Çin’in dijital para projesini ilerletmiş olduğu açıklaması, ABD ve Avrupa merkez bankalarını kendi programlarının işaretini vermeye yönlendirmiştir.
Bu yönelim pek çok konuyu gündeme getirir. Doların uzun vadede rolü bunlardan en göze çarpanıdır. Belki de merkez bankası dijital para birimlerinin yapısının nasıl gelişeceğini – merkez bankalarının hanenin finansal ve ekonomi davranışı üzerinde ne derece yetki sahibi olacağını ve dijital para birimlerinin bankacılık sistemlerini ne ölçüde değiştireceğini – düşünmek daha uygundur (Çin yetkililerinin Alibaba’yı kısıtlama teşebbüslerinin dijital yuan planlarına ilişkin şartlara bağlı olduğundan biraz şüpheliyim).
Yeni Ortaya Çıkan Para Birimleri
Önemli yapısal meselelerin ikisi oldukça ön plana çıkıyor. Bunlardan biri para birimleri ve bununla bağlantılı olarak merkez bankalarının likiditesi ‘eski’ paralardaki kadar olmayan gelişmekte olan ülkelerle ilgilidir. Bu ülkeler kendi dijital para birimlerini mi piyasaya sürecek ya da Arjantin, Sırbistan ve Malezya gibi ülkelerde dolara, avroya ve yuana dönme dalgalarında artış mı göreceğiz? Burada Kolombiya ve Uruguay gibi ülkelerin gerek mobil ödeme sistemleri gerekse dijital para birimleri anlamında zaten aktif olmaları ve Afrika Kenya’sında mobil para transferi hizmetinin dikkate değer bir dijital başarı öyküsü olması umut vericidir.
İkinci mesele ‘merkezi’ dijital para birimlerinin merkezi olmayan finansla (kripto paralar ve stablecoinlerle) hangi yollardan etkileşime gireceğine ilişkindir. Bu sistemlerin uyumlu bir biçimde birbirine nasıl eklemleneceğine dair bir öngörü var (Bkz. Giles Keating’in DigitalEconomist’teki kusursuz yazısı). Tanımı gereği kripto dünyanın evriminin böylesi bir süratte ve kurulu finansal düzene tehdit oluşturacak kadar dağınık bir biçimde gerçekleşmesinin yanında bu iki sistemin birbirine paralel, birbirine rakip olarak gelişmesi endişe vericidir. Bu heyecan verici ve potansiyel olarak içinden çıkılması oldukça güç bir mücadele olsa da sonunda sadece merkez bankası dijital para birimleri rağbet görebilir. Kripto para birimlerindeki çöküş de bunu daha olası hâle getirmektedir.
Bu yazı Forbes sitesinde yayınlanmış olup özeti Evrim Yaban Güçtürk tarafından Perspektif için çevrilmiştir. Yazının orijinal linki için burayı tıklayınız.