Perspektif, YouTube’un kuruluş yıldönümünde medyanın değişen yüzünü, dijitalin gazetecilere ve haber tüketicilerine neler vadettiğini, Prof. Dr. Hediyetullah Aydeniz, gazeteci Kaya Heyse ve dijital yayıncı İsmail Halis’le konuştu.

Gerçekle mesafenin giderek açıldığı, sahte olanın tırmandırıldığı, moral değerlerin bir bir düştüğü, ortak şuurun yerinde yeller estiği ayan beyan ortada. İşte tüm bu ahvalde hassas içerik diyerek sözde bir nezaketle önümüze konan unsurlar hassasiyetlerimizi yıpratmaktan başka bir işe yaramıyor. Bu, bizi o içerikten uzak kalmaya sevk etmiyor bilakis daha büyük bir iştiyakla seyre koyuluyoruz.

Medya, söylemin yalnız taşıyıcısı değildir. Zannedildiğinin aksine medya, başından beri her türden iktidar ile kurduğu dirsek teması yahut daha fazlasıyla söylem üreticisi bir makamı işgal eder. Varlığını anlamlı kılacak unsurlardan biri olan söylem üretme ve onu ulaştırma, medyayı daha işlevsel kılsa da çokça tartışmayı da beraberinde getiriyor.

Televizyonlarımızda boy gösteren, mülteciden LGBT’ye, kadından çocuğa kadar her konuda konuşan, kalem oynatan Türk medyasının engelli meselesinden uzak durmasının nedeni nedir? Önemsememek, yok saymak, ihmal etmek, kasten göstermemek… Hangisi?

Filistin ve Yahudi toplumları arasında, Filistin halkının selametini, çıkarlarını gözeten bir söylem de, örgüt ve devlet teröründen kurtulmuş bir arada yaşama imkânı da, yakın gelecekte olmasa da orta vadede mümkün. Hızlı bir özet vermek gerekirse; İsrail-Filistin sorununun temel sebebi Filistin toprakları üzerinde zorla coğrafyaya yabancı bir devletin kurulmasıdır. Yani “İsrail” yapısal olarak varlık itibarıyla bir […]

COVID-19 salgını gibi küresel krizlerin dijital haber kaynaklarına duyulan ihtiyacı artırdığı biliniyor. Bu anlamda sosyal medya platformlarının yalnızca bilgi almak için değil bilgiyi yaymak için daha yoğun bir biçimde kullanılmasının yurttaş gazeteciliğini yaygın hale getirdiği söylenebilir. Yurttaş gazeteciliği (citizen journalism) kavramı, son yıllarda özellikle medya söylemi ve siyasal iletişim alanında çalışanların araştırmalarını yoğunlaştırdıkları güncel konulardan […]

Medya kuruluşları ve iş çevrelerinin, siyasi iktidara karşı giderek artan bir bağımlılık ilişkisi geliştirmesi medya özgürlüğünü ve medyada çok sesliliği baltalayan önemli unsurlar arasındadır. Bu bağımlılık hali ile medyanın demokrasilerde sahip olması gereken olağan görevinden uzaklaştığı söylenebilir. “Media” kavramı medium’un (medyum) çoğul halidir. Medyum, doğrudan ulaşılamayan kaynaklara aracılık etmek anlamında kullanılır. Bu anlamda, olayların sosyal […]

Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) geçtiğimiz günlerde yayınlanan “Türkiye’de Gazetecilik: Algı ve Profil Araştırması” başlıklı raporu, sektördeki durumu şu başlıkla özetliyor: “Düşük maaş, siyasi baskı, mobbing”. “Gazetecilik birilerinin yazılmasını istemediği şeyleri yazmaktır. Geri kalan her şey halkla ilişkilerdir.” George Orwell’e atfedilen bu cümleler; güncelliğini bugün de sürdürüyor. Türkiye’de gazeteciliği ‘halkla ilişkiler-pazarlama’ olarak görenler hep oldu. Hem […]

Bir Çalışan Gazeteciler Günü’nü daha geride bırakmışken, gazetecilik mesleğine dair iki vurgu ön plana çıkıyor: Hesap verebilirlik ve insan onurunu ve etik değerleri önceleyen bağımsızlık. Ancak Türkiye’de etik gazetecilik yapmak giderek zorlaşıyor, çünkü haber kaynaklarına erişimin izne, basın kartını yenilemenin de siyasi muhaliflik düzeyine bağlı olduğu bir ortamda türlü baskı dereceleriyle karşılaşmak artık mesleğin bir […]

Medyanın iktidar odaklarına aşırı bağımlı olması, onun vazifesini gereği gibi yerine getirmesini ve Kürt meselesi bağlamında da çözüme katkı sunmasını engelliyor. Farklı dönemlerde derin devletin, ordunun, hükümetin, sermayenin veya bunlardan müteşekkil koalisyonların kontrolüne giren medya, barış fikrinin taşıyıcılığını yapamıyor. Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) “Kürt Sorunu Bağlamında Kürtlerin Türkiye Medyası Algısı”* başlıklı bir araştırma raporu […]

  • 1
  • 2
Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.