EMRE ERDOĞAN

Galatasaray Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirmiş, aynı bölümde doktorasını tamamlamıştır. 1996’dan itibaren kamuoyu araştırmaları yapan Erdoğan, 2003 yılında bağımsız araştırma şirketi Infakto RW’yu kurmuştur. Emre Erdoğan dış politika ve kamuoyu, siyasal katılım, genç ve çocuğun iyi olma hali; gönüllülük, sosyal sermaye ve sosyal gelişim konularında çok sayıda araştırma yürütmüş ve yayın yapmıştır. Son kitapları “Biz”liğin Aynasından Yansıyanlar: Türkiye Gençliğinde Kimlikler ve Ötekileştirme”, “Fanusta Diyaloglar: Türkiye’de Kutuplaşmanın Boyutları” ve “Siyaset’teki Gölge: Korku” adlarını taşımaktadır.

EMRE ERDOĞAN

Galatasaray Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirmiş, aynı bölümde doktorasını tamamlamıştır. 1996’dan itibaren kamuoyu araştırmaları yapan Erdoğan, 2003 yılında bağımsız araştırma şirketi Infakto RW’yu kurmuştur. Emre Erdoğan dış politika ve kamuoyu, siyasal katılım, genç ve çocuğun iyi olma hali; gönüllülük, sosyal sermaye ve sosyal gelişim konularında çok sayıda araştırma yürütmüş ve yayın yapmıştır. Son kitapları “Biz”liğin Aynasından Yansıyanlar: Türkiye Gençliğinde Kimlikler ve Ötekileştirme”, “Fanusta Diyaloglar: Türkiye’de Kutuplaşmanın Boyutları” ve “Siyaset’teki Gölge: Korku” adlarını taşımaktadır.

TÜM YAZILARI

Kapılar açılırken, yeniden eski güzel hayatımıza dönebileceğimizi; Altın Çağ’ın ekonomik büyüme dönemlerine, orta sınıfın zenginleşmesine, eğitim aracılığıyla sınıf atlanabilmesine, tüketimin tabana yayılabilmesine, küresel savaşların olmamasına, Olimpiyat rekorlarının her dört yılda bir yenilenmesine ve en önemlisi yarın ne olacağını tahmin edebilmemize yeniden kavuşabileceğimize inanabiliriz. İnsan olmak bunu gerektirir zaten, yoksa Camus’nün de söylediği gibi intihar etmekten […]

Karamsar bir bakış açısıyla sanayi devrimiyle beraber içine girdiğimiz, 1945 sonrası kurulan küresel düzenle de tadını çıkardığımız küresel büyüme döneminin sonuna geldik. İşte bu noktada, gelecek tahayyülümüzü büyümeye değil, küçülmeye ve belki de düşmeye çevirmemiz gerekiyor. İnsanlar olarak deneyimle iflah olmaz bazı düşünce kusurlarımız, yanılgılarımız var. Bunlardan en önemlisi de tarihin doğrusallığı, bugünün dünden iyi […]

X, Y, Z kuşağı analizleri, tektipleştirici pazarlama kavramlarının doğrudan alınmasıdır. Pazarlama kavramları ile sorgulamadan, siyasete bu kuşak analizlerini taşırsanız, bu düpedüz kolaycılık olur. Pazarlama kavramı da uluslararası şirketlerin yerel piyasayı anlamak için geliştirdikleri kavramdır. Doğrudan bu kavramları alırsan, olmaz. Siyasi parti işi demek, yerel demek. Mülakat: Naman BAKAÇ Prof. Dr. Emre ERDOĞAN ile mülakatımızın ilk […]

Herkes kutuplaşmadan şikâyet ediyor ama değiştirmek hiçbirinin işine gelmiyor. 50-50 bölünmüş bir toplum herkesin işine geliyor. Dolayısıyla kutuplaşmanın izole edilmesinde birinci katman, siyasal elitlerin retorikleri ve davranışlarıdır. Diğer katmanlar ise sivil toplumun ve medyanın güçlenmesidir. Mülakat: Naman BAKAÇ Siyasal alanda görünürlüğü giderek artan kutuplaşma olgusu, aktüel bir sorun olmaktan çok, Türkiye siyasetinin yapısal sorunlarından birine […]

Semtinde muteber, sol geçmişe sahip Dr. Kemal Güner nedendir bilinmez partisinin pek de başarılı olmadığı bir ilçede, hangi parti olduğunu kolayca tahmin edebileceğimiz bir partiden belediye başkan aday adayı olmaya “hevesleniyor”, film de Dr. Güner’in bir gününü anlatıyor. Ercan Kesal’ın hayli otobiyografik romanı “Nasipse Adayız”, basıldıktan -ve itiraf edeyim, benim de gözümden kaçtıktan- beş yıl […]

Semtinde muteber, sol geçmişe sahip Dr. Kemal Güner nedendir bilinmez partisinin pek de başarılı olmadığı bir ilçede, hangi parti olduğunu kolayca tahmin edebileceğimiz bir partiden belediye başkan aday adayı olmaya “hevesleniyor”, film de Dr. Güner’in bir gününü anlatıyor. Ercan Kesal’ın hayli otobiyografik romanı “Nasipse Adayız”, basıldıktan -ve itiraf edeyim, benim de gözümden kaçtıktan- beş yıl […]

Youtube’da artan izleyici sayısı kolaylıkla kuruşlara dönüştürülebiliyor, hatta o prestijle “şanlı konuşmacılar ajansı” aracılığıyla “ahkaming” ile geçimi sağlamak, bir düşünce “rockstarı” haline dönüşmek mümkün. Yeter ki, kabilenin nabzının ne yönde attığını iyi koklayın ve asla ihanet etmeyin. O zaman kolaylıkla “kahraman” olursunuz. Ülkemizde son dönemde gerçekleşen siyasi tartışmaları düşündüğümüzde bir örüntü görmemek mümkün değil. Konunun […]

Siyasi otoritelerin yaymaya çalıştığı ve herkesi “tek gerçek” olduğuna ikna etmek için çaba sarf ettiği olgular kadar, “alternatif” gerçekler de kolaylıkla yayılıyor, hatta bu ikinci türün cazibesi nedeniyle daha hızlı yayıldığını da söyleyebiliriz. Kaybedilen savaşların kazanıldığı sanrısını devlet kontrolü altındaki iletişim kanallarından inşa etmek artık kolay değil, bilakis günümüzde gerçekten kazandığınız her türlü savaşı algıda […]

Toplumdaki duygusal parçalanmışlıkla liberal demokrasinin temel varsayımı olan vatandaşların müzakere ve diyalog yoluyla siyasal tercihlerini oluşturmaları imkânsız gibi gözüküyor, her tür siyasal tartışma siyasal kimliklerin sayıldığı sanal referandumlara dönüşüyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın seçimi kaybetmesi, “popülizm” kelimesini bir süreliğine lügatten silecekmiş gibi gözüküyor. Bir daha Cambridge Sözlüğü tarafından yılın kelimesi seçilmesi mümkün değil. Tabii pandeminin […]

Trump’ın gitmesi, sıradan insanların sadece kendisi için çalışan siyasetçilere, küresel zevklere sahip elitlere ya da işlerini ellerinden aldığını düşünen göçmenlere karşı öfkesini dindirdi mi? Bilakis, hayır. Üstelik, eğer Demokratlar bizim bildiğimiz gibi davranırlarsa, kendilerine oy veren diğer öfkelileri de kolaylıkla karşılarına alabilirler. 3 Kasım 2020 tarihinde yapılan ABD Başkanlık seçimlerini Demokrat Joe Biden’ın kazanması ve […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.