
“Dil Yarası” mı Devrim Yarası mı?
Toplumsal bir travma yaşadığımız ve bu travmayı atlatamadığımız doğru, harf devrimi de en travmatize olduğumuz alan. Ama bunun diğer inkılaplardaki suskunluk nedeniyle tutunulan bir yas

Toplumsal bir travma yaşadığımız ve bu travmayı atlatamadığımız doğru, harf devrimi de en travmatize olduğumuz alan. Ama bunun diğer inkılaplardaki suskunluk nedeniyle tutunulan bir yas

2022 yılında AB-Türkiye ilişkileri açısından bir mucize beklememek gerekir. Türkiye ne yazık ki 2000’lerde birbiri ardı sıra çıkan uyum paketlerinde ortaya konan reform iradesini çoktan

Muhalefet partilerinin politik ve ideolojik farklılıklarını açığa çıkaramamaları, siyasi bir açmaza işaret ediyor. Çünkü muhalefetin halka umut vermek gibi bir mecburiyeti var, bunun için de

Mitinglerdeki kalabalıklar ve coşku ile seçim sonuçları arasında doğrusal bir ilişki olduğu neticesi çıkarılmamalıdır. Siyasal tarihimizde mitinglerin görkemi ile seçim sonuçları arasında doğrudan ilişki kurulmaması

Nesnel gerçekliğin inkârı sadece felsefi/kelamî bir tartışma değil. Türkiye’de ekonomik zorluklarla mücadele eden milyonlarca dar gelirlinin, ne yapacağını bilemez hale düşen üreticilerin ve hatta sırtlarındaki

Değişim, süreklilik içinde bir değişim olarak anlatıldığında, bunun siyasal karşılığı genellikle olumlu olmaktadır. Çünkü toplum esasen değişimi, siyasal iddiaların kendisinde değil, kadroların yenilenme ve dinamizminde

Ortadoğu’da son dönemlerde yaşanan makas değişikliğinin anlaşılabilir gerekçeleri-dinamikleri var ama bu dönemin ciddi kırılganlıkları da var. Dolayısıyla bu dönemin ne kadar süreceği biraz da bu

Şehrin varoşlarında zar zor geçinenlerin, saltanatvâri yaşam içinde olan tavan ve çeperindekiler için ‘kurtuluş destanı’ mühendislikleriyle sürekli dua ettiği, varlığını adadığı bir sosyolojik zemin inşa

Türkiye’nin ötekileştirme ve kutuplaşma sorununun azaltılması ancak hep birlikte bir helalleşme yolculuğuna çıkmamızla mümkün olabilir. Her birimiz kendi ötekimizi bulup helalleşebilsek inanın Türkiye çok daha

Ekonomi deneyi yaparken laboratuvardan kaçan Türkiye varyantı “ekonomide kusursuz fırtına” modeli olarak adlandırılmayı hak ediyor. Türkiye iki aydır Sayın Cumhurbaşkanının ifadesiyle “iktidarın 19 yıldır hazırlıklarını

Muhalefet Erdoğan’dan ve rejimden gelecek yeni adımlara zamanında ve bütünlüğünü koruyarak mukabele edemezse, bugün erişmiş olduğu aritmetik avantajı koruyamayabilir. Muhalefetin işlerinden, daha doğrusu muhalefetin iktidara

Kur rejimi defalarca değişmiş ancak başarısızlıklar ortaya çıkınca düşman yaratma veya “ekonomi savaşı ilan etme” alışkanlığı hiç değişmemiş. Son günlerde hükümetin, Türk Parasının kıymetini değiştireceğine

Siyaset-üstü bir dil ve çerçevede sunulmasına karşın oldukça gerçekçi bir siyasi bağlama yaslanan helalleşme çağrısı -şimdiki haliyle- birçok imkân ve risk barındırıyor. Mevcut riskler giderildiğinde

Özellikle kapalı, geleneksel, ataerkil ve zaman zaman da dağılmış aile yapılarında, sosyo-ekonomik koşulların da kötüleşmesiyle birlikte çocuklar kırılgan bir kesim olarak cinsel istismar ve enseste

Hak ve özgürlüklerden hukukun üstünlüğüne, denge ve denetlemeden ifade ve örgütlenme özgürlüğüne, kurumların çöküşünden yıkıcı kutuplaşmaya kadar uzanan geniş bir alanda Türkiye’nin demokrasi karnesi her

Toplumsal bir travma yaşadığımız ve bu travmayı atlatamadığımız doğru, harf devrimi de en travmatize olduğumuz alan. Ama bunun diğer inkılaplardaki suskunluk nedeniyle tutunulan bir yas

2022 yılında AB-Türkiye ilişkileri açısından bir mucize beklememek gerekir. Türkiye ne yazık ki 2000’lerde birbiri ardı sıra çıkan uyum paketlerinde ortaya konan reform iradesini çoktan

Muhalefet partilerinin politik ve ideolojik farklılıklarını açığa çıkaramamaları, siyasi bir açmaza işaret ediyor. Çünkü muhalefetin halka umut vermek gibi bir mecburiyeti var, bunun için de

Mitinglerdeki kalabalıklar ve coşku ile seçim sonuçları arasında doğrusal bir ilişki olduğu neticesi çıkarılmamalıdır. Siyasal tarihimizde mitinglerin görkemi ile seçim sonuçları arasında doğrudan ilişki kurulmaması

Nesnel gerçekliğin inkârı sadece felsefi/kelamî bir tartışma değil. Türkiye’de ekonomik zorluklarla mücadele eden milyonlarca dar gelirlinin, ne yapacağını bilemez hale düşen üreticilerin ve hatta sırtlarındaki

Değişim, süreklilik içinde bir değişim olarak anlatıldığında, bunun siyasal karşılığı genellikle olumlu olmaktadır. Çünkü toplum esasen değişimi, siyasal iddiaların kendisinde değil, kadroların yenilenme ve dinamizminde

Ortadoğu’da son dönemlerde yaşanan makas değişikliğinin anlaşılabilir gerekçeleri-dinamikleri var ama bu dönemin ciddi kırılganlıkları da var. Dolayısıyla bu dönemin ne kadar süreceği biraz da bu

Şehrin varoşlarında zar zor geçinenlerin, saltanatvâri yaşam içinde olan tavan ve çeperindekiler için ‘kurtuluş destanı’ mühendislikleriyle sürekli dua ettiği, varlığını adadığı bir sosyolojik zemin inşa

Türkiye’nin ötekileştirme ve kutuplaşma sorununun azaltılması ancak hep birlikte bir helalleşme yolculuğuna çıkmamızla mümkün olabilir. Her birimiz kendi ötekimizi bulup helalleşebilsek inanın Türkiye çok daha

Ekonomi deneyi yaparken laboratuvardan kaçan Türkiye varyantı “ekonomide kusursuz fırtına” modeli olarak adlandırılmayı hak ediyor. Türkiye iki aydır Sayın Cumhurbaşkanının ifadesiyle “iktidarın 19 yıldır hazırlıklarını

Muhalefet Erdoğan’dan ve rejimden gelecek yeni adımlara zamanında ve bütünlüğünü koruyarak mukabele edemezse, bugün erişmiş olduğu aritmetik avantajı koruyamayabilir. Muhalefetin işlerinden, daha doğrusu muhalefetin iktidara

Kur rejimi defalarca değişmiş ancak başarısızlıklar ortaya çıkınca düşman yaratma veya “ekonomi savaşı ilan etme” alışkanlığı hiç değişmemiş. Son günlerde hükümetin, Türk Parasının kıymetini değiştireceğine

Siyaset-üstü bir dil ve çerçevede sunulmasına karşın oldukça gerçekçi bir siyasi bağlama yaslanan helalleşme çağrısı -şimdiki haliyle- birçok imkân ve risk barındırıyor. Mevcut riskler giderildiğinde

Özellikle kapalı, geleneksel, ataerkil ve zaman zaman da dağılmış aile yapılarında, sosyo-ekonomik koşulların da kötüleşmesiyle birlikte çocuklar kırılgan bir kesim olarak cinsel istismar ve enseste

Hak ve özgürlüklerden hukukun üstünlüğüne, denge ve denetlemeden ifade ve örgütlenme özgürlüğüne, kurumların çöküşünden yıkıcı kutuplaşmaya kadar uzanan geniş bir alanda Türkiye’nin demokrasi karnesi her