Hukuk, adalet, demokrasi, bunları işletecek kurumlar ve kuralların sağlamlılığı, bu düzlemi yaşatacak bir kültürel dönüşüm ile mümkün olacaktır. Ama öncelikle siyaset erbabının, sivil toplumun, medyanın bu dönüşüm ve değişime gerçekten inanması ve içinden bu mücadeleyi verecek namzetler çıkarması gerekmektedir. Yani ne yapacaksak, hangi yüzleşmelere kapı aralayacaksak, yapay değil, organik bir iklimde yapmalıyız. Sahici, samimi, sağlıklı, […]

Siyaseti saplandığı bataktan çıkarmak ve bunu yaparken bir ‘3. Yol’ belirlemek kaçınılmaz. Bunun için iktidarın da, muhalefetin de çizdiği ve oyun sathı olarak belirledikleri cendere alanından çıkmayı göze almak; 28 Mayıs öncesinin kodlarıyla düşünme ve eylemeyi terk etmek gerekmekte. Seçim sonuçları muhalefet cephesinde masaya yatırılıyor. Sihirli kelime “değişim” rafa kalkmış durumda. “Normalleşme” tartışmaları başka baharlara […]

Muhalefeti imkânsızı başarmadığı için suçlamanın anlamı yoktur. CHP ve diğer muhalefet partileri elbette seçim sonuçlarını titizlikle analiz etmeli, kampanya sürecinde birtakım taktik hataları yapılmış ve sandıkları korumakta tam bir başarı sağlanamamışsa bunların düzeltilmesi yoluna gitmeli, fakat bir “dip dalga” hayaliyle acele bir lider değişikliğinden mucizevî sonuçlar beklememelidir. 14-28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimlerini Cumhur […]

Muhalefet blokunun seçim yenilgisinin ardından kazanımlarının hepsini kaybetmesi tehlikesi ile karşı karşıyayız. Seküler orta sınıfın yeniden kabuğuna çekilmesi, yenilmişlik duygusunu kibirle telafi etmesi, mahallelerin arasındaki yüksek duvarlarda son yıllarda açılmış gediklerin yeniden kapatılması, tüm farklılıklarıyla birlik içinde olmasını hayal ettiğimiz Türkiye’nin yeniden birbirinden nefret eden toplum kesimlerine bölünmesi tehlikesi ile karşı karşıyayız. 18 Mayıs’ta gerçekleştirilen […]

Sözün özü muhalefetin, muhafazakar kesimleri ikna etmesinin başat unsuru olan “değişimde sahicilik” sınavını iyi verememesi bir yana; “güven” hissini de zedeleyici bir atmosfere kendi elleriyle odun taşıdığı söylenebilir. En azından siyasetin görünür alanında bu tablonun mevcut olduğunu söylemek gerekir. Eğer bu böyle olmasaydı, iktidarın çarpıtmaları ya da propagandaları bu derece etkili olamazdı. Başlığı erken bulanlar […]

Yeni idari kadrolar, yeni bir zihniyet ve yeni yasal düzenlemeler ile meritokrasiye dayalı bir sistem hayal olmaktan çıkabilir. Ancak bunun için uzunca bir zamana ve fazlaca emeğe ihtiyacımız var… Bir kavram olarak meritokrasinin, “Amerikan Rüyası” (American Dream) ile ilişkilendirildiğini geçenlerde bir makale ile öğrendim. ABD’ye göçmen olarak gelen birine, gelme nedenlerini sorarsanız, en olası cevap […]

Türkiye’de var olan hak ihlallerinin ve hukuksuzlukların giderilmesi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü merkeze alan yeni bir yönetim ile mümkün. Liyakat yerine biatın ödüllendirildiği ve farklı olanın hor görüldüğü bu toplumda yaşayan bireyler, aradıkları huzur ve refahı var olan düzen içinde bulamazlar. Seçmen davranışı önemli siyasal katılım biçimlerinden biridir, zira seçmen davranışı siyasal katılımın mahiyetini […]

Gayet dünyevi olan seçim mevzusunu, oy verme ilişkisini, ‘kulluk’, ‘tebaa’, ‘iman’ gibi dini kavramlarla konuştuğumuz diskurdan çıkarıp yurttaşlık eksenine taşımalıyız. Çünkü nihayetinde vatandaş oyuyla, desteğiyle, hayatını kolaylaştıracak yönetimler seçiyor, onlara siyasi ve ekonomik kazanımlar elde ettirmiş oluyor; günün sonunda farklı davrandığında ‘hayırsız evlat’ muamelesine veya dinden çıkmış gibi görülmesine gerek yok. 7 Haziran 2015’ten bu […]

Millet İttifakı’ndaki muhafazakâr partilerin şu ana kadar Kılıçdaroğlu’nun kültür savaşını sona erdirme çabasına destek vermemiş olduklarını gözden kaçırmamak lazım. Kılıçdaroğlu’nun söylemini takdir etmekle beraber, sanki geçmişte kendilerinin de içinde olduğu muhafazakâr partiler ve hükümetler başka toplum kesimlerini ötekileştirmemiş gibi kulaklarının üzerine yatıyorlar. Önümüzdeki dönemde bu eksiği gidermemeleri Kılıçdaroğlu’nun çabalarının akamete uğramasına yol açabilir. Cumhurbaşkanı adaylarının […]

Dünün meşruiyet tarafında yer almanın bu ülkeye kazandırdıkları/kazandıracakları ile bugüne dair -sırf bu iktidar kaybetmesin, sınırlı imkânlar yitirilmesin, maddi-manevi koşullar kayba uğramasın diye- eskinin kutuplaşma konularını öne çıkarmak hem züldür hem de ülkeye hiçbir şey kazandırmayacağı gibi, kaybettirecekleri bir hayli fazladır. Sevgili gençler,    Bu mektup iki kısımdan oluşacak. Özellikle ikinci bölüm, hepimizi bir iç […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.