ERGUN ÖZBUDUN

Doktorasını Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Kamu Hukuku alanında tamamladı. Chicago, Harvard, Princeton, Columbia, Georgetown ve Paris Sorbonne Üniversitelerinde dersler verdi. Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komisyonu (1989-93) ve Avrupa Konseyi Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu (Venedik Komisyonu / 1990-2014) üyeliklerinde bulunmuştur. Anayasa hukuku ve Türkiye’nin siyasal hayatı üzerinde çok sayıda Türkçe ve İngilizce eserleri vardır.

ERGUN ÖZBUDUN

Doktorasını Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Kamu Hukuku alanında tamamladı. Chicago, Harvard, Princeton, Columbia, Georgetown ve Paris Sorbonne Üniversitelerinde dersler verdi. Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komisyonu (1989-93) ve Avrupa Konseyi Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu (Venedik Komisyonu / 1990-2014) üyeliklerinde bulunmuştur. Anayasa hukuku ve Türkiye’nin siyasal hayatı üzerinde çok sayıda Türkçe ve İngilizce eserleri vardır.

TÜM YAZILARI

İktidarın amacının, anayasa değişikliğini her halükârda bir halkoylaması ile kesinleştirmek olduğu açıktır. Bunda iktidarın umduğu kazanç, seçmenin ilgisini yakıcı ekonomik sorunlardan uzaklaştırarak, muhalefeti din düşmanlığı ve LGBT sempatizanlığı ile suçlamak ve bu vesileyle muhalefet cephesinde bir çatlak yaratmaktır. Son günlerin yoğun tartışma konularından biri de Cumhur İttifakı’nın Meclis’e sunduğu anayasa değişikliği teklifidir. İktidarın amacının, sorunu […]

Cumhurbaşkanının halkça seçilmesi, altı muhalefet partisi lider ve sözcülerinin uzun zamandan beri savundukları parlamenter rejim ilkelerine uygun, tarafsız ve sembolik yetkili bir Cumhurbaşkanı ideali ile bağdaşmamaktadır. Özellikle Cumhurbaşkanı ile TBMM çoğunluğunun ayrı siyasal eğilimlere mensup olması durumunda Cumhurbaşkanı, bu yetkilerini sistematik bir engelleme biçiminde kullanabilir. Altılı Masa’nın 28 Kasım günü kamuoyuna açıkladığı anayasa değişikliği önerisi, […]

Türkiye’de parti kapatma kararlarının pek çoğu, AİHM’ye intikal etmiş ve bir tek Refah Partisi kararı hariç, hepsi Sözleşme’ye aykırı bulunmuştur. Anayasa Mahkememizin HDP hakkındaki kararı, ya bizi bu konudaki Avrupa kriterlerine yaklaştıracak ya da onlardan büsbütün uzaklaştıracaktır. HDP hakkındaki kapatma davasının karar aşamasına yaklaştığı şu günlerde siyasi partilerin kapatılmasında Avrupa kriterlerinin ne olduğu konusunun bir […]

Venedik Komisyonu’na göre, yanlış bilgi yaymanın suç haline getirilmesi, “medya üzerinde caydırıcı etki yapacaktır. Otosansür, özellikle yaklaşan 2023 seçimleri bağlamında bilgi akışını ve tartışmayı sınırlandıracak, halkın bilgi edinme ve her türlü düşünceye ulaşma hakkını büyük ölçüde tahrip edecektir.” 25 Ekim 2022 tarihli yazımda Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) Türkiye’de demokratik rejimin işleyişindeki aksaklıkları konu alan […]

Yargının bağımsızlığına ilişkin olarak Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi, âdil yargılanma hakkının ihlâli hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararlarının sıklığına işaret etmekte, Anayasa Mahkemesi’nin bağımsızlığının güçlendirilmesini, hapishanelerdeki işkence ve kötü muamele olayları ile daha etkili şekilde mücadele edilmesini tavsiye etmektedir. Ekim 2022’de Avrupa Konseyi’nin iki organı Türkiye ile ilgili önemli raporlar yayınladı. Bunlardan biri, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi […]

CHP’nin girişimini, bir AKP’lileşme hamlesi ve laiklikten sapma olarak görmek, son derece yanlıştır. Sorun, bir din-devlet ilişkileri sorunu değil, bir insan hakları sorunudur. Zaten CHP’nin sunduğu metinde özel olarak başörtüsünden söz edilmemekte; genel olarak giyim hürriyeti savunulmaktadır. Bu anlamda, metin kanunlaştığı takdirde sadece başörtüsünü değil, aşırı dinci çevrelerin hedef aldığı çağdaş kadın kıyafetlerini de koruyacaktır. […]

2017 Anayasa değişiklikleri, partili Cumhurbaşkanını mümkün kılmakla birlikte onu zorunlu hale getirmemiştir. Dolayısıyla muhalefetin adayı, ya adaylığının kesinleştiği ya da seçilmesinin açıklandığı tarihte, partisinden istifa etmelidir. Aksi takdirde partili Cumhurbaşkanı sistemine ağır eleştiriler yöneltmiş olan Altılı Masa partilerinin demokratik bir sisteme dönüş hususundaki samimiyetleri hakkında ciddi kuşkular doğabilir. Önümüzdeki günlerde Altılı Masa partilerinin başlıca uğraşının, […]

Yarışmacı otoriter rejimlerin ayırt edici özelliği, iktidar mücadelesinin eşitsiz koşullar altında yapılmasıdır. Ancak açıktır ki eşitsizliğin de dereceleri vardır. Eğer eşitsizlik, muhalefetin sesini duyurma imkânlarının tamamen ortadan kaldırıldığı bir noktaya varırsa artık yarışmacı bir otoriter rejimden değil, tam ya da kapalı bir otoriter rejimden bahsetmek gerekir. RTÜK’ün Halk TV’ye verdiği ağır cezalar, seçim yaklaştıkça iktidarın […]

21’inci yüzyıl Türkiye’sinde en son ihtiyaç duyduğumuz şey, şu veya bu yönde bir kültürel hegemonya yaratılmasıdır. Tam aksine, özlediğimiz, farklı düşünce ve hayat tarzlarının, birbirlerini düşman olarak görmeden barış içinde birlikte yaşamalarıdır.  Son günlerde kültürel hegemonya tartışmaları ön plana çıkmış görünmektedir. Aslında bu tartışmanın başlangıcını, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Sayın Fahrettin Altun’un 5 Temmuz 2018 tarihli […]

Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görünür amacı, halkın alternatif bilgi kaynaklarına ulaşmasını engellemek ve onu iktidarın açıklamaları ile yetinmeye zorlamaktır. Böyle bir rejim, elbette hiçbir ciddi tanıma göre demokratik bir devlet sayılamaz. Muhalefet sözcülerinin “Sansür Yasası”, iktidar sözcülerinin “Dezenformasyon Yasası” olarak adlandırdıkları, resmî adı “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.