İktidar güç kaybediyor ve düştüğü kuyudan kendi çabasıyla çıkması zor görünüyor. Buna mukabil, CHP’de olan-bitenlerin gösterdiği üzere, Türkiye’de muhalefetin iktidara can simidi uzatmada göz kamaştıran bir maharete sahip olduğunu da unutmamak gerekiyor. Son günlerde Özgür Özel yönetimindeki CHP’yi değerlendirirken dikkate alınması gereken iki hadise gerçekleşti.  Hadiselerin ilki, İzmir’dendi; genç bir kadın, Dilruba Kayserilioğlu, bir YouTube […]

Ordunun demokratikleşmesi ya da demokratik düzen ordusu haline gelmesinin bir dizi koşulu vardır ve bunların en kritiği subay kimliğiyle ilgilidir. Orduda işleyişin esası itaat ve hiyerarşi üzerine kurulur. Toplumda bunun karşılığı eşitlik ve özgürlüktür. Sivil alanda da itaat ve hiyerarşi elbet vardır ancak özgürlük ve eşitlik, itaat ve hiyerarşinin arkasındaki ana gövde halindedir. Dolayısıyla bir subayın, bunların ikisini de aynı anda zihninin değişik yerlerinde yaşatmasını sağlayacak bir süreç, eğitim ve bu eğitimin tatbikatı lazım. Salt kadro değiştirmekle bu işler olmaz.

Milliyetçilik form değiştiriyor. Bizim bildiğimiz milliyetçiliğin dışında, sosyal medyadan beslenen, Akçura’dan bile habersiz, milliyetçiliğin “şehirli” alanına temas etmemiş, motivasyonunu mülteci-yabancı karşıtlığından alan, 2000’lerdeki ABD yayılmacılığına karşı güçlenen ulusalcılıktan bile farklı olarak Avrupa’daki aşırı sağcı, popülist ulusalcılığa benzeyen bir milliyetçilik türü kitlelerce satın alınmaya başladı.

15 Temmuz sonrası kurulan düzenin, Türkiye açısından hem içeride hem de dışarıda nasıl bir güvenlik ve beka sorunu oluşturduğu bir kez daha ispatlanmış oldu. Düzenin üzerine kurulduğu bataklık, o bataklıktaki kriminal aktörler arasındaki çelişkiler; devlet adına ve özel alanlarda geliştirilen çıkar havuzu; şeffaf olmayan, hukuka ve denetime kapalı olan mekanizmaların sizi getireceği yer bundan ötesi […]

1990-2010’lu yıllarda derin devlet denilen yapı; kirli, vatandaşa düşman, suç işleyen, kamu kaynaklarını gasp eden, insan hakları ihlallerini sistematik hale getiren kötülüğün ismiydi. Hepsinden önemlisi devlet olamamanın adıydı. Ancak bu durum, gerçeklikten kopuk tarih anlatısı üzerinden, ‘güçlü görünmenin’ sembolüne dönüştü. Eski Çin’de bir köyün yakınında bir dağ varmış. Dağın içindeki mağarada bir ejderha yaşarmış. Köylüler ejderhanın […]

Türkiye’de bundan sonra siyasetle silahlı kuvvetler arasındaki ilişkiyi düşünürken Türkiye’nin post-emperyal devlet egosunun, post-emperyal ordu egosu ortaya çıkarıp çıkarmadığını ve bunun hükümetlerle olan ilişkilerde bugünkü cari ve gelecekteki olası etkilerini değerlendirmek gerekecek. 104 emekli amiralin 4 Nisan gecesi marjinal bir mecrada yayınlanan açıklaması sivil asker ilişkilerini yeniden gündeme taşıdı. Türkiye’de sivil-asker ilişkileri, 15 Temmuz’un ardından […]

104 emekli amiralin imzasını taşıyan ordu ideolojisi ve dış politika hakkında bir itiraz metni sadece Türkiye’de değil, ABD’den Fransa’ya her demokratik ülkede sorun oluştururdu. Bunun yanında bildirinin iktidar tarafından, siyasi tahkimat unsuru olarak kullanılacağı, hatta bir “sus emri”ne dönüştürüleceği şimdiden anlaşılıyor. Emekli amirallerin bildirisi bir bomba etkisi yaptı. Bildirinin darbe çağrışımlı bir açıklama niteliğinde olduğunu […]

Bugün karşı karşıya olduğumuz tablodan iki önemli sonuç çıkmaktadır. Bunlardan ilki, 2000’lerin başında kabul edilen anayasa reformlarının beklendiği gibi sivilleşmeye yol açmamasıdır. İkincisi ve daha vahim olanı, sivil aktörlerin en az askerî liderler kadar otoriter politikalara eğilimli olmasıdır. Bu ise köklü bir zihniyet dönüşümü olmadıkça anayasa mühendisliği yöntemlerinin sonuç doğurmadığını göstermektedir. Türk siyaset yapısının en […]

Darbelerin başarısızlığı için orduda ayrışma yaşanmasının önemini ne kadar vurgulasak azdır. 15 Temmuz’da ordu bölünmeseydi, sivil direnişin ve polis mukavemetinin ordunun ateş gücüne karşılık vermesine imkân yoktu. 15 Temmuz 2016 başarısız darbe teşebbüsü Cumhuriyet’in kurulmasından bu yana meydana gelen darbe girişimleri içerisinde en kanlısı oldu. 15 Temmuz darbelerin başarısı/başarısızlığında haberleşme araçlarının önemini, günümüzde medya kanallarının […]

Ordular çoğu zaman milli çıkar tanımının kendi uhdelerinde olduğuna inanır. Ancak ordular herhangi bir siyasi partinin sempatizanı, kolu veya uzantısı gösterilmek konusunda da rahat değildirler. Dolayısıyla, silahlı kuvvetlerin, popülist siyasetin devlet kurumlarını siyasallaştırma, otonom yapılarını yok etme çabasına direnç gösterme ve dahi bunu tersine manipüle etme kapasitesi de fazladır. Avrupa’da ve ABD’de sağ ve sol […]

  • 1
  • 2
Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.