Tarih boyunca denizde ve karada güç mücadelesine sahne olan Afrika Boynuzu, jeopolitik öneme sahip ve dış etkilere oldukça açık. Son dönemde gelişmelerin gölgesinde oluşan tablo ise adeta bölgede yeni bir denge arayışına işaret ediyor.
Tarih boyunca denizde ve karada güç mücadelesine sahne olan Afrika Boynuzu, jeopolitik öneme sahip ve dış etkilere oldukça açık. Son dönemde gelişmelerin gölgesinde oluşan tablo ise adeta bölgede yeni bir denge arayışına işaret ediyor.
Sudan barış, istikrar ve büyüme dolu bir geleceği hak ediyor. Ama öncelikle, uluslararası ilgiyi hak ediyor. Sudanlılar daha iyi bir Sudan’ın hayalini kurduğu sürece, bu dava kaybedilmiş bir dava olmayacak.
Türkiye’nin Sahra Altı Afrika politikası; siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda katlanarak artarken Sahra’nın güneyine verilen mesleki eğitimler aynı zamanda kıtadaki nitelikli iş gücünü artıyor.
Balkanlaşma, bir ülkenin küçük parçalara ayrılmasını ifade eden jeopolitik bir metafor. 2011 yılında Güney Sudan bölgesini kaybeden Sudan, şimdi kalan topraklar üzerinde egemenliğini yeniden tesis etmek ya da hazin bir Balkanlaşmaya maruz kalmak olasılıkları arasında duruyor.
Sömürgecilik ve emperyalizm gibi olguları tecrübe etmiş Afrika’dan insani trajedilere çok daha duyarlı güçlü bir sesin yükselmesi umulurken durum pek öyle değil. Lobilerle, çıkar grupları ve Siyonist propaganda mekanizmalarıyla çevrelenmiş Afrika’dan İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği insanlık dışı saldırılara yönelik büyük bir tepkinin doğmadığını görüyoruz.
Batı ile diğerleri arasındaki çekişmenin, generallerin birbiri ardına yönetime el koyduğu Sahel bölgesinde daha görünür hale gelmesi küresel sistemdeki dönüşüme dair ipuçları veriyor. AB ülkeleri, Fransa ve ABD bu bölgedeki güvenlik stratejilerini köklü bir şekilde değiştirme zorunluluğu hissediyor. Askeri yönetimlerin kalıcı hale gelmesi ve anayasal düzenden, demokrasiden uzaklaşılması ise diktatoryal rejimlere geri dönüşü çağrıştırıyor. Afrika […]
İlk bakışta Afrika ülkelerini yeniden askeri yönetime ve zayıf demokratik kültürlere iten bir tasarruf, diktatörlerin ve işgüzarların kaprislerine ve müdahalelerine açık kırılgan bölge resmini tamamlamaya yönelik bir Rus fesatlığı gibi görünebilir. İşin aslı bundan çok daha karmaşık ve tuhaf biçimde umut verici bile olabilir. Bir “darbe kuşağı”, kuzey ve Sahra altı Afrika’yı ikiye ayıran Sahel […]
Uganda’da Yoweri Museveni’nin ve Cameroon’da Paul Biya’nın Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern’den öğrenmesi gereken çok şey var. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern 19 Ocak’ta, seçimlere girmeyeceğini ve en geç 7 Şubat’a kadar da başbakanlık görevini bırakacağını duyurdu. Ardern, “Sahip olunabilecek en ayrıcalıklı bu işi” hakkıyla yerine getirmeye “yeterli gücünün kalmadığını” söyledi. Bu düşünceyle, başardıklarını sıraladı […]
Modern dönemde ortaya çıkan ırk, ulus, etnik gruplar ve diğer benzer varsayılan sosyal oluşumlara ilişkin Avrupa-merkezci kavramlar çoğu Afrikalının bilincinde hakimdir. Bunlar, Afrika’nın tarihini ve bugününü şekillendiren paradokslardır. Ancak bugün, sömürgeci güçlerden siyasi olarak bağımsızlıklarını kazanmış olsalar bile, Afrikalıların vizyonları hâlâ bu bölünme modelini yansıtmaktadır. Irkçılık, bir birey, topluluk veya kurum tarafından, tipik olarak azınlık […]
Afrika istikbalini uykuda, Asya uyumda arıyor. Uyuşukluğu bir yaşam tarzına dönüştürmüş olan Ortadoğu ise ya bitmeye yüz tutan petrol kuyularında veya asit kuyularında bulunan kemik parçalarında arıyor. Göğe bakmayı unutanlar, yerin altından çıkanların hışmına uğrar, er ya da geç… “Uymak” uyum sağlamak, peşinden gitmek; “uyumak” yaşamı bir süreliğine askıya almak; “uyuşmak” ise varoluşunu erimeye bırakmak […]