Sünnette geçen bir “adab-ı muaşeret” kuralını -haklı olarak- “din” olarak gören müminler, yeni ortaya çıkan kamusal alana ilişkin (siyasi-iktisadi-hukuki) ve milyonlarca insanın hayatını ilgilendiren ahlaki içerikli sorunları, dinamik ve aynı zamanda “dini” olarak algılayıp doğru bir şekilde çözmeyi başaramamaktadırlar. Her alanda “hile-i şeriyye” ve “kitabına uydurma”lar devam etmektedir. Dinler tarihinde ve günümüzde insanlar, yaşama dair […]

Bugün İslam dünyasında -az da olsa- “Takva”ya dayanan dindarlık örnekleri yaşandığı gibi; çoğunlukla dogmatik/taklitçi (vicdansız) örgütlü dindarlıklar kol gezmektedir. Kör selefilik (İŞİD), petro-dolar Selefiliği (Suud-i Arabistan), katı dogmatik/taklitçi Hanefilik (Taliban), Afrika Selefiliği (Boko-Haram), Mollalar ve Ayetullahlar Teokrasisi (İran Şiiliği), Türk Tasavvuf Sünniliği (FETÖ) ve daha bir sürü Tarikat-Cemaat ve siyasi parti örgütlenmeleri, “dindarlık” adına vicdansız, […]

AB dönem başkanlığını üstlenen Fransa’nın ayrılıkçı Müslüman karşıtı siyasi söyleminin Birlik’in kurumsal politikalarına da yansımasından endişe ediliyor. Fransa, Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığını altı aylığına devraldı. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron hiç şüphesiz başkanlığı, Avrupa’yı dünyada daha büyük “stratejik özerklik” hedefine doğru ittirme fırsatı olarak kullanacak. Brüksel’de bazı çevreler, Nisan ayında Fransa’da yapılacak olan ve oldukça çekişmeli […]

Cemaatlerin Türkiye Cumhuriyeti’nde oluşmasının politik-teolojik nedenlerini anlamak mümkün. Bu gerçek, buralarda süren dinsel yaşamın, İslami sahihliğini onaylamak anlamına gelemez.  “Her sosyolojik-psikolojik (geleneksel) mevcut olan, ahlaki-dini ‘olması gereken’ demek değildir.”   Bütüncül Bir Yapı Olarak İslam İslam, 610-632 tarihleri arasında Arap yarımadasında mevcut olan sosyolojik ve sosyal psikolojik olarak yerleşik dini, iktisadi, hukuki, politik örfler/gelenekler, toplumsal […]

İslamo-goşizm, günümüz koşulları altında Fanon-Sartre ittifakını ortadan kaldırmak adına yürütülen bir kültür savaşıdır. Bu savaş hangi araçlarla yürütülecektir: Kelimelerle mi şeylerle mi? Kavafis’in şiirinden ilerleyecek olursak “barbarlara” yasa işlemediğinde ne olacak? Marx’ın ifadesiyle soruyu yeniden formüle edersek “eleştiri silahının” yerini “silahların eleştirisi” mi alacak? Barbarları Beklerken! Bugün Avrupa’nın en temel konularının başında Müslüman göçmenlerle ilişkileri […]

İslam’ın saf halini model aldığını iddia eden IŞİD, uzun zaman önce foyası ortaya çıkmış bir 19. yüzyıl aldatmacasına bağlanıyor. François Alphonse Belin isimli Fransız bir diplomat 1854’te bomba gibi bir açıklama yaptı: Hz. Muhammed’in yedinci yüzyılda Mısır valisine yolladığı orijinal bir mektup bulunmuştu ve mektup Hz. Muhammed’in şahsi mührünü taşıyordu. Peygamberin biyografileri, bize onun bu […]

Vicdanın asli özelliği olan “takva” yani tetikte ve teyakkuzda olma durumu terk edilince; “taklit” yani dogmatizm başlar. Taklit, Tanrı tarafından verilmiş hükümlerin, yapılmış tavsiyelerin ve tekliflerin gerekçelerinin, maksatlarının, anlamlarının, menatlarının terk edilmesi ve bunların cehaletle, kör-inanç ile veya samimiyetle tekrar edilmesinde ısrar ve inat etmektir. 1-Vicdanî Düşünme Dini İnsanın başıboş hayvansı yaşam tarzına, heva, haz, […]

Dinde ve dindarlıkta bireysel düşünme ve vicdan, Kur’an tarafından sürekli tavsiye edildiği halde; bunu terk ederek taklidi, dogmayı tekrarı ve geleneği –cahiliye Araplarındaki katı gelenekçi mantıkta olduğu gibi-  “sünnet” kavramı ile gelenekleştiren Sünniliktir. Bu hareketlerin her üçünün de katı-muhafazakâr ve gelenekçi oldukları su götürmez bir gerçektir. Şii “İmamet” doktrini/teolojisi, -Şah İsmail’in yenilgisinden sonra- yirminci yüzyılda […]

Bugün İslam dünyasında ve Türkiye’de mü’minlerin Tanrı ile olan ilişkilerinin “Takva” ilişkisi olmaktan çok, “Temsil” iddiası; devlet ile olan ilişkilerinin de ”Hukuk” ilişkisi olmaktan çok “Temellük” ilişkisi olduğu aleykelbeyan ve izahtan varestedir. Tanrı ile Temsil ve Takva İlişkileri   1. Temsil İlişkisi Tanrı’nın mahiyeti, zâtiyeti, inniyeti varlıktan başka türlü/aşkın (Gayb) olduğu için; insan, duyu ve […]

12. yüzyıldan itibaren İslam coğrafyasında düşünce, büyük oranda fiziki ve toplumsal dış dünyadan bağlarını kopararak, doğadaki morfolojileri ve toplumsal formasyonları kavramayı-kavramlaştırmayı terk ederek; kitaplar-satırlar arasında geviş getiren/cepten yiyen  metafizik, mantık ve teoloji/teosofi olarak kalmıştır. Bu tarihlerden sonra, tek tük -İbn Haldun gibi- orijinal düşünürler çıkmış olsa da, hiçbiri genel gidişatı etkileyememiştir. Türkiye’nin Başına Gelenler veya […]

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.