Nazi Almanya’sının Yahudilere yönelik sistematik soykırımı, İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesiyle galip devletlerde ve özellikle Almanya’da Yahudi halkına karşı bir vicdan borcu oluşturmuştur. Bu trajik olay ve vicdan borcu, Yahudi toplumunun tarihsel olarak ezilen bir millet olarak algılanmasına katkıda bulunmuştur. İsrail Devleti de bu arka plan üzerine kurulmuştur.

İsrail’in ve İsrail’in işlediği tüm suçlara destek veren ABD yönetiminin birlikte işledikleri savaş suçlarını ortadan kaldırmak için “büyük savaş” projesini hayata geçirebileceklerini akılda tutmak lazım. Şam, İsfahan, Irak saldırıları ve buna karşı verilen tepkiler, bahsettiğimiz “büyük savaş” projesinin göstergelerinden biri. “Bir şarlatana üzerinizde kullanabileceği gücü verdiğinizde, onu asla geri alamazsınız.” Carl Sagan İsrail’in, ABD yönetiminin […]

İran ile İsrail arasındaki çatışma bir müsamere değil, gerçek bir bölgesel güç rekabeti ve şu an için vekil güçler üzerinden yürüyor. İran 13 Nisan’daki sınırlı saldırısıyla İsrail’e doğrudan bir mesaj gönderdi, daha fazlasını da yapabilirdi ancak maliyeti nedeniyle buna girişmedi.

2024 yılında ve sonrasındaki birkaç yıllık süreçte Arap-İsrail ihtilafının çözülme ihtimali son derece zayıf. 7 Ekim benzeri patlamaların daha sık görülebileceğini söylemek de kehanet sayılmamalı. ABD ve uluslararası toplumun on yıllardır süren bu adaletsiz dengeyi değiştirme yönünde harekete geçmesinin beklenmediği kısa vadede, bağımız bir Filistin kurulması oldukça zor görünüyor. 2024 yılında Ortadoğu coğrafyasının politik şekillenmesine […]

Aksa Tufanı Operasyonu, Golan Tepeleri’nin hemen karşısında konuşlanan Şam Yönetimi ve İran destekli grupların çatışmalara dahil olmasını sağladı…. Lakin Şam’ın yetersiz askeri gücü, Amerika’nın bölgedeki uçak gemisi varlığı ve İran’ın savaş senaryolarından kaçınması, Baas’ın İsrail’in en zayıf anında Golan Tepeleri’ni geri almasındaki en büyük engelleri teşkil ediyor.

Hamas’ın Aksa Tufanı Operasyonu adını verdiği saldırılar örgütün kısa vadede hedeflediği sonuçların bir kısmına ulaştı. Ancak Hamas’ın planladığı ölçekte bölgesel destek bulamadığı ve Filistin ölçeğinde yalnız bırakıldığı söylenebilir. Yakın vadede vahşet ve soykırım uygulayarak intikam almış olsa da orta ve uzun vadede en büyük kaybeden elbette İsrail. Tüm bu soykırım vahşeti ayrıca tüm dünyada Yahudilere yönelik nefreti de besliyor. Yani dünya Yahudilerine en büyük zararı İsrail devleti veriyor.

Dünyanın farklı şehirlerinde gerçekleşen protesto ve destek yürüyüşleri, boykot çağrıları ve belirli markaların boykotlarla hedef alınması Filistin’le dayanışmanın örnekleri. Ancak madalyonun öteki ve daha karanlık yüzünde küresel güvenlik bürokrasisinin cevabını merakla beklediği bir soru var: Filistin’de yaşanan bu çatışma uluslararası terörizmde bir artışa neden olur mu?

Gazze’deki siyasi çıkmaz ve insani felaket meseleyi yeniden gündemin ön sıralarına taşıdığına göre, iki devletli çözüme yönelik bazı kararlı adımlar atılmadan bir çözüm bulunamayacağı açık.

İsrail’in işlediği suçlara ortak olan başkanlar, cumhurbaşkanları ve başbakanlar unutacağımızı düşünse de unutmayacağız.

Sitemizde mevzuata uygun biçimde çerez kullanılmaktadır. Bilgi için tıklayınız.